Sedefyyy77

Şu an karşımda bana çekingenlikle bakan kıza bakıyordum. 
          Bu kız kaç yaşındaydı acaba. O kadar küçük duruyordu ki hayretle ona bakmaktan kendimi alamıyordum. 
          Gözlerinde utangaçlıktan başka acının kahve tonunu gördüğümde ise 
          adeta dumura uğramıştım. 
          Kim bilir o da ne büyük kötülüklere şahit olmuş ve dahi yaşamıştı. 
          Ona içim acımadı değildi. 
          Gerçi bende ondan farksızdım.
          Burada ki tüm kadınlar aynı kaderi yaşıyorlardı. 
          
          Kıza gülümsemeye çalışıp konuştum. 
          
          "Adın ne senin küçüğüm? "
          
          Kız yüzümdeki gülümsemeye karşılık vermeye çalışarak konuşmaya başladı. 
          
          "Meyra, senin adın ne abla?"
          
          Meyra'nın yanına gidip onu oturduğu yerden kaldırdım. Aynı zamanda da ismimi söylüyordum. 
          
          "Benim adım Azra canım. Kaç yaşındasın bakalım sen. Çok küçük duruyorsun. Hadi gel şöyle yatağa oturda rahat et". 
          
          Küçük kız bana minnetle bakıp konuştu. 
          
          "Ben on üç yaşındayım abla." 
          
          Kızın yaşını duymamla ona acıyla baktım. Bu yaşta ne acılar yaşamıştı kim bilir? 
          
          "Sen nasıl geldin buraya güzelim?" 
          
          Sorduğum soruyla kız iç çekip ağlamaya başlamıştı. Bende bu davranışına karşılık telaşlanıp ağlamasını durdurmak için konuştum. 
          
          "Neden ağlıyorsun Meyra. Anlat bana güzelim. Sorum mu seni böyle ağlattı?" 
          
          Meyra dolu gözlerini gözlerime dikip konuştu. 
          
          "Abla tüm ailemi katlettiler. Bana babamın gözü önünde..." 
          
          Meyra cümlesini tamamlayamamıştı ama ben anlamıştım.
          Anlamamayı ne kadar istesemde ne yazık ki anlamıştım.
          
          AŞK VE SAVAŞ ADLI KURGUMDAN BİR KESİT.
          
          KTİABIMA DAVETLİSİNİZ ❤️

Sedefyyy77

 Abimi hiç anlamıyorum Azra. Bir insan nasıl bu kadar değişebilir. Çocukken oyun oynadığı Müslüman arkadaşlarına bile düşmanca davranıyor. Sende bilirsin küçükken abimle Mirsad'ın arasından su sızmadığını. Şimdi ise abim Mirsad'ı eline geçirdiği an parçalayacak neredeyse. "
          
          Azra, Mirsad'ın isminin geçmesiyle huzursuzca nefes alıp verdi. Slobodan'ın, Mirsad'a bir şey yapacak olması düşüncesi aklına üşüşünce gözleri doldu. Halini Reneta'ya belli etmemek için kendini toparlayıp konuşmaya başladı. 
          
          " Ben çok korkuyorum Reneta. Sanki her şey daha da kötüye gidecekmiş gibi bir his var içimde. Bu son zamanlarda olanlar çok korkutucu geliyor bana. Bugün şehirden gelen bir ailenin aracını silahlarla taramışlar. Hiç biri sağ çıkamamış. İçlerinde bir yaşında bir bebek bile varmış. Gözlerini nasıl böyle karartabiliyorlar anlamıyorum. O masum insanların ne suçu vardı da haince öldürebildiler."
          
          Reneta Azra'nın bu söylediklerini yeni öğrenmiş olmalıki ağlayarak yerinden fırlayıp kalktı. 
          
          " Sen ne diyorsun Azra. Bu söylediklerine inanmak istemiyorum. Bu caniliği nasıl yapabilmişler. Nasıl kıymışlar o insanlara. "
          
          Reneta konuşurken aklına bir şey gelmiş olmalıki bu sefer kekeleyerek konuşmaya başladı. 
          
          " A-Azra yoksa abim mi var bu işin arkasında. Evde askeriyle konuşurlarken bir kaç şey duymuştum. Tabi ya o yaptırdı kesin. "
          
          
          AŞK VE SAVAŞ ADLI KURGUMDAN BİR KESİT. 
          
          KİTABIMA DAVETLİSİNİZ. 
          
          KİTABIM DİĞER HESABIMDA. 
          

Sedefyyy77

Kadın, yorgunlukla acıyan gözlerini açtı ve yanına döndü. Gördüğü adam ile gece başına gelenler birbir aklına geldi. Adama iğrenircesine bakıp odanın içindeki tuvalete girdi. İşini gördükten sonra ellerini yıkayıp dışarı çıkacaktı ki gözleri tuvaletteki aynaya takıldı. Aynaya vücudunu tam döndü ve acıdan çökmüş suratını ve vücudunu izledi. İçinden, acaba hangi gündeyiz diye sordu. Burada yaşadığı onca acıdan, ızdıraptan sonra gün kavramını bile unutmuştu. İçinden kendisine bu iğrenç hayatı yaşatan herkese lanet okudu. Kadının adı Azra idi. Adının anlamı masum, temiz kız demekti ama bu iğrenç savaş yüzünden, artık o masumluğundan geriye hiç bir şey kalmamıştı. Bu iğrenç yere gelmeden önce 19 yaşında gençliğinin baharında genç bir kızdı. 
          Canından çok sevdiği anne ve babasından uzakta düşmanlarının merhametine muhtaç kalmıştı. 
          Tüm yaşama sevincini alan bu yere getirildiği günü hatırladı. 
          Ne kadar da korkmuştu, hele anne ve babasının o son halleri gözlerinin önünden hiç gitmiyordu. 
          Acaba yaşıyorlarmıydı. 
          Yaşıyorlarsa kızlarını arıyorlarmıydı. 
          
          
          AŞK VE SAVAŞ ADLI KİTAPTAN BİR ALINTI. 
          
          DESTEK VERİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM ❤️
          

Sedefyyy77