Biraz geç oldu.Seni unutamayalı biraz geç oldu.Kalbim senin yokluğunla bu denli çırpınırken, senin uzakta oluşun ve hiç gelmeyişin biraz geç oldu.Sesinin kulaklarımda kalan tınısı en sevdiğim şarkının nakaratını tekrarlarmışçasına hissini yaşatırken, sesinin kulaklarımdan silinmeye tenezzül etmemesi her an o melodinin en yakıcı mısrasına gelmeye çalışıp en güzel nakaratını terk etmeye meyilli olması biraz geç oldu.Ellerinin sıcaklığının tenimden ayrılması, vücuduma sirayet eden tüm sıcaklığının benliğimi terk etmesi biraz geç oldu.Yokluğunda yazılan onca şiirin satırlara nakşolunması biraz geç oldu.Sana dair her şeyin silinmesi biraz geç oldu ama senin gitmen biraz erken oldu.Ve en büyük yenilgim senin gidişini izlemek oldu.