Siyah_Kalem_

"Kâr neredeyse orada vicdan eksikliği vardır."
          	
          	Eric Fromm
          	
          	Kâr hesabıyla, doğruları kenara iten ve olanlara çıkarları üzerinden bakan toplumlarda, vicdanın varlığından söz edemeyiz. Özellikle sistemin kötülüğünden dem vurulurken, yapılanları meşrulaştırma gayretinde olan bir toplum, her türlü değer yargısını yitirmiştir! Vicdanını kullanamayan bir toplumun da doğruluğundan asla bahsedilemez!
          	
          	Hangi açıdan bakılırsa bakılsın daha en başta kendi hakkına riayet etmeyenler, bir başka insanın ve toplumun haklarını gözetmezler. Dünya çapında ekonomik temeller üzerinden kapitalist-emperyalist ve siyonist yapılanmaların sistem hareketleri, manipüle çalışmaları ve köleleştirme politikalarına karşı zerre dirayet göremiyoruz. 
          	
          	Kendi haklarına dahi kâr esaslı bakan toplumlar; vicdanlarını kullanıp, mazlumun masumun hakkını sizce gözetir mi? Hele kendine Müslüman diyen toplumlar! Gökten bir Melek mi bekliyorlar yoksa bir kurtarıcı mı? Batıl bir inanca düşmekle maalesef evet! Oysa Kur'an'da bize ne büyük öğütler verilmiştir. Kendinde olanları değiştirmedikçe, Allah'ın o toplumda olanları değiştirmeyeceğini de Kur'an'dan öğreniyoruz! Allah kullarına zulmetmez, kullarına rahmeti ve adaletiyle yaklaşır, kimsenin hakkını kimsede bırakmaz! Bir toplum yapması gerekeni yapmazken nasıl kurtulmayı, selâmete ermeyi arzulayabilir?
          	
          	Bugün İslâm âlemi olarak kardeşlerimizi bıraktığımız yalnızlık; kapımızda bizi beklemekte. Bu vicdansızlık, günlük kârını düşünmek, kendi payına hareket etmek, elbet dünya ve ahirette de karşımıza çıkacaktır. 
          	
          	Siyah

Siyah_Kalem_

"Kâr neredeyse orada vicdan eksikliği vardır."
          
          Eric Fromm
          
          Kâr hesabıyla, doğruları kenara iten ve olanlara çıkarları üzerinden bakan toplumlarda, vicdanın varlığından söz edemeyiz. Özellikle sistemin kötülüğünden dem vurulurken, yapılanları meşrulaştırma gayretinde olan bir toplum, her türlü değer yargısını yitirmiştir! Vicdanını kullanamayan bir toplumun da doğruluğundan asla bahsedilemez!
          
          Hangi açıdan bakılırsa bakılsın daha en başta kendi hakkına riayet etmeyenler, bir başka insanın ve toplumun haklarını gözetmezler. Dünya çapında ekonomik temeller üzerinden kapitalist-emperyalist ve siyonist yapılanmaların sistem hareketleri, manipüle çalışmaları ve köleleştirme politikalarına karşı zerre dirayet göremiyoruz. 
          
          Kendi haklarına dahi kâr esaslı bakan toplumlar; vicdanlarını kullanıp, mazlumun masumun hakkını sizce gözetir mi? Hele kendine Müslüman diyen toplumlar! Gökten bir Melek mi bekliyorlar yoksa bir kurtarıcı mı? Batıl bir inanca düşmekle maalesef evet! Oysa Kur'an'da bize ne büyük öğütler verilmiştir. Kendinde olanları değiştirmedikçe, Allah'ın o toplumda olanları değiştirmeyeceğini de Kur'an'dan öğreniyoruz! Allah kullarına zulmetmez, kullarına rahmeti ve adaletiyle yaklaşır, kimsenin hakkını kimsede bırakmaz! Bir toplum yapması gerekeni yapmazken nasıl kurtulmayı, selâmete ermeyi arzulayabilir?
          
          Bugün İslâm âlemi olarak kardeşlerimizi bıraktığımız yalnızlık; kapımızda bizi beklemekte. Bu vicdansızlık, günlük kârını düşünmek, kendi payına hareket etmek, elbet dünya ve ahirette de karşımıza çıkacaktır. 
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Şerefsiz siyonist parayı bastı, sisteme kota getirip Filistin haberlerini kısıtlıyor. Evet yapayzekadan sosyalmedyaya zaten hepsini ellerinde tutuyorlar. Yaptıklarını örteceğini sanıyorlar fakat susmayan ve asla durmayacak olanlar var! 
          
          Bunlar bir yana bizim sözde milli medyamız da ne hikmetse sükunete boğuldu. Kısa kısa geçiyorlar, yoksa bunlar da mı o parayı aldılar? Eee tabiki, komşuda pişen onlara da düşer değil mi?
          
          Bu yazıyı okuyanlara çağrımdır!
          Filistin'i, bölgeyi, tarihi iyice araştırın. Ülkemizden Filistin'e kadar uzanan, ordan da okyanus ötelerine varan şer şebekesini tanıyın! Şerefsiz siyonistlerin paralı askerleriyle neler yaptıklarını görün! İyice araştırdığınızda türetilen ideolojilerden yapılan haberlere, verilen siyasi demeçlerden atılan imzalara kadar ne oyunlar döndüğünü fazlasıyla göreceksiniz! Bu bize ne mi kazandırır? Şuurluca hareketin başlangıcı ve düşmanın silahlarını çözmeyi! İdeolojilerin vs hepsinin sahteliğini! 
          
          Herşeyi ve herkesi bir kenara koyalım; Kur'an'ın hükümleri apaçık ortadadır. Gereken ne ise ve ne yapacaksak Kur'an'dan öğrenmeliyiz! O zaman neyi nasıl yapacağımızı en kâmil haliyle idrak eder, doğru yolu tutarız!
          
          Müslüman uyanık olmak zorunda! Bu uyanıklık ve gereken duruş ise hiçbir beşerin sözü ve iradesiyle değil; sadece Kur'an'ın gösterdiği şekilde olacaktır! 
          Ya Kur'an ya hüsran, üçüncüsü yok!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Bir yanardağ patlar yüreğimizde,
          Bin kıvılcım çıkar gözlerimizden!
          Susmak ar gelir, ayaklarımız yolumuzda sabittir,
          Yüreğimiz sımsıkı sarılmış iman ipine,
          Uzaklar yakın olur, zindanlar mescid!
          
          Kim bir adım atacak zulme karşı, 
          Kim bir damla su taşıyacak bu çağın yangınına?
          Kaynar sular dökülür başımızdan aşağı,
          Derilerimiz soyulur, rengi değişir tenlerimizin!
          Topraklarımızda şer tohumları, 
          İçimizde dikenli teller!
          
          İşgal zihinlerimize kadar varmış,
          Bulanık bakışlar ve karanlık görüşler!
          Sahi ne zamandır böyleyiz?
          İzzet ve şerefin, akıl ve kemâlin diyarından,
          Ne zaman göçtük bu ikiliklere?
          İmân ve hikmetten yana yitik,
          Çağın çirkefine boyanmış bir hezimetle!
          
          Diri diri mezara gömülen çocukların,
          Aç susuz gezerken herbiri;
          Umarsızca sultan sofrası kuranların,
          Batılın diliyle hemdem olmuşların,
          Tanrılık iddiasıyla cana kıyan firavunların,
          Tahtlarını korumak için zulme ortak hamanların,
          Özümüze perde her türlü pisliğin zirve yaptığı bu çağ!
          
          Ne zaman döneceğiz, nübüvvi bir çağrıyla kapuktan öze?
          Gün gelir, bir nübüvvi çağrının yankısı sarar yürekleri!
          İşte o zaman ayağa kalkar hazır bekleyenler,
          Asr-ı saadetin mirasçıları birbir yıkar putları,
          Tekbirlerin, ruhları sardığı ulvi bir diriliş yankılanır!
          Karanlıklar ışığa yenilir, perdeler kalkar!
          Firavunlar azap denizinde gark olur gider!
          
          Bir yanardağ patlar yüreğimizde,
          Bin kıvılcım çıkar gözlerimizden!
          Kopar bir büyük fırtına ve gelir yiğitler;
          Karadan ve denizden ve havadan!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Filistin, Doğu Türkistan, Sudan, Arakan, Hindistan gibi birçok yerde  Müslüman kanı dökülüyor. Her bölgede emperlayist, siyonist zihniyet cirit atıp planlarını uyguluyor. Devlet başkanları, altındaki kadroları, birtakım siyasi partiler vs hemen her ülkede kukla olarak rollerini icra ediyorlar. Evet, fazlasıyla heryere yayılmış ve birçok hain devşirmişler, bununla birlikte insanları uyutmaktalar. Hepsi mi? Hayır!
          
          Bu coğrafyalarda zulüm devam ederken, direnen, canla başla mücadele eden, uykudakileri de uyandırmak için dokunuşlar yapan nice yiğitler var! 
          
          Ne onların güçlü olmasından korkuyor ne de yaptıkları yüzünden davalarından vazgeçiyorlar! Yılmadan yıkılmadan mücadele eden bu insanlar belki de kâfirlerin tek korkusu! 
          
          Uyanmış kim varsa ve kim mücadele ediyorsa onlar için büyük bir tehlikedir. Bu yüzdendir ki; uyanmak gerek, olanlara susmayıp, araştırmak sorgulamak ve şuurlu bir şekilde duruş sergilemek gerek. Onların gücü beşeri ve geçici! Bizler; güç ve kudretin Allah'tan geldiğini bilen ve bununla birlikte, gerekli donanımı sağlayarak mücadele edenleriz. Uyanın ve direnişe katılın! Nerde olursanız olun, işte bu ruh mekan ve mesafe tanımaksızın var olup, her zaman direnecek olan ruhtur!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Anlaşmalar (!) neticesinde ateşkesin ve barışın(!) olduğunu dile getiren ve medyada ballandıra ballandıra konuşanlar sanki ülkemizde yokmuş gibi bir tek "o masada bulunan Arap ülkeleri yaptı, halklarına barış anlaşmasını başarı gibi gösterdi ve insanlara 'bizim sayemizde oldu' diyerek kendi pr çalışmaşarını yaptılar, insanlar da bunu görünce sokaktan çekildi" gibi sözler edip pervasızca konuşmaktalar. Sanırsınız kendileri dahil bizim ülkemizde bu aymazlığı kimse yapmamış! Bir yerlere yaranacağım, övüp yücelteceğim diye olayları medyada şişirenler, kalkmış bir de "bizden başka hepsi böyle yaptı" algısı oluşturmakta! Sanırsınız ki o masada yoktuk ve o maddelere karşı çıkıp meydan okuduk. 
          
          Bunlara sakın kanmayın! Susmayın, Filistin'de katliamlar devam etmekte ve siyonistler planlarını uygulamakta geri durmamaktalar! 
          
          Filistin için gerçekten birşey yapmış algısını oluşturmaya çalışan utanmaz arlanmazlar, size de sıra gelecek!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Bir Müslüman ülkenin (Türkiye) ulusal kanalındaki bir dizide (uzak şehirler) Filistin bayrağının renklerinden oluşan kıyafetleri nefretle yere atıp "defolup gidecek burdan" cümlesini yan yana getirmek, tesadüf değildir. Bu sadece bir sahne değildir; bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır, şerefsizliktir. Bu ihanetin adıdır. Filistin halkı kanıyla, canıyla, izzetiyle, iffetiyle direnirken onları bu şekilde aşağılamak bir "sanat tercihi” olamaz. Bu, bilinçli bir mesajdır, sinsice yapılmış bir algı oyunudur.
          
          Ulusal kanallar milletin sesidir, duruşudur, ihanete zemin değildir.
          
          Rezil olan mazluma dil uzatanlardır, israil'in işgalini meşrulaştırmaya çalışanlardır. Filistin halkı uğradığı onca zulme karşı, onca acıya rağmen onuruyla direnen tek millettir!
          
          Ruhunu satmadan, toprağını terk etmeden, taşla, sapanla tankın karşısına dikilen o insanlar, tüm Müslümanların onurunu, vicdanını temsil ediyor.
          
          Rezil olan; ekran başında üç kuruş reyting uğruna, zalimin dilini konuşanlardır. O sahneleri "dizi işte" diyerek hâlâ izleyen ve bu onursuzluğun bir parçası olan asalak onursuzlardır. Bilincini, vicdanını, merhametini yitirenlerdir rezil olan!
          
          Akledemeyen cahilleri bir kenara bırakacak olursak! Türk halkının içinde sorumluluk bilincini yitirmemiş, vicdanını rehber edinmiş, kimliğini geri çekip insanlığını öne çıkaran insanlar var. İşte onlar, Filistin halkı için canla başla mücadele edenlerdir.
          
          Onların emeği ve duruşu, Kur'an'ın öğrettiği adalet ve merhametin canlı bir örneğidir. Allah onlardan razı olsun.
          
          Hulya

Siyah_Kalem_

Tüm yalanların doğru sayıldığı, zehirli popülist yaklaşımların ve komformist yaşamın esas alındığı bir dünya algısı bizi anlayamaz! 
          
          İnsanlığın sadece gündelik yaşamdan ibaret sanıldığı, orta ve uzun vadede, geleceğe dair "garanti" çaba ve birikimlerinin olduğu, salt bir mutluluk ile yaşam olacağı algısı ve arzusunda olanlar bizi anlayamaz!
          
          Dünyada ve bölgemizde olanların, Filistin'de ve birçok mazlum coğrafyada yapılan soykırımların; sadece küçük emeller ve sıradan  bir uluslararası çatışma  durumundan kaynaklandığını sananlar, tüm bu olanların kısa sürede birşekilde son bulacağı algısıyla sessiz kalanlar bizi anlayamaz! 
          
          Zalimin sözünde duracağanı ve zulmün son bulacağını düşünen, tüm olanların son bulmasını onların insiyatifine bağlayanlar, "onlar güçlü biz güçsüzüz, ne yapabiliriz?" düşüncesiyle umutsuzca ve korkakça bekleyenler bizi anlayamaz!
          
          Tüm bu olanlara verilen tepkilerin ve karşı duruşun, atılan en küçük adımın ve yürekten bir haykırışın anlamsız olduğunu düşünen ve konuşanlar bizi anlayamaz! 
          
          Dini, dili, milliyeti, yaşam tarzı ne olursa olsun; insanlık onurunu koruyan, aklını ve vicdanını kullananlar, haysiyetli bir duruş sergileyenler anlar bizi! 
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Şu an Filistin’de; senin yaşadığın evde oturmayı, aldığın maaşı almayı, yediğin yemekleri yemeyi, içtiğin suyu içmeyi, gittiğin hastaneye ulaşmayı, kullandığın ilaçlara sahip olmayı ve giydiklerini giymeyi, yatakta uyumayı ve kemiklerine kadar ısınmayı, ailesiyle, çocuklarıyla, anne ve babasıyla vakit geçirmeyi, bir sofrada oturmayı, çay eşliğinde sohbet etmeyi, çocukların oynadığı oyuncaklarla oynamayı, eğitim görmek için okul ve okul için gerekli malzemeleri, bayram görüp bayram sevinci yaşamayı ve daha nice sahip olduğun imkânlara sahip olmayı isteyen binlerce insan var.
          
          Şikâyet etme! Hamd et ve Şûkret!
          
          Siyah