Kelimenin veyahut cümlenin süsüne ihtiyacım var benim.Bundandır laf salatalarım,çıplak kalamayacak kadar yokum.Nefesim tokluk kokar çünkü açlığa açım,değil olaylara farklı insanların bakış açısından bakmak,insanları gördüm mü kaçarım.Kokar benim terliklerim,terim benim emek kokar; kokar çünkü terlemişimdir.Terlemek de emek değil midir,herhangi bir şeye direnç,belki bir arayış?
Kelimeleri uzatırım olmadığı yere kadar,yok oluncaya kadar,edebi olmaktan çıkana kadar belki.Kelimeyi kelime yapan kadar sakızmışçasına uzatırım onu,aslından kaçmak uğruna aslını kaybederim.
İçim ısınsın diye biraz çay aldım dün.Demledim de bir türlü demini almadı,bekledim saatlerce.Su kaynadı,buharlaştı da geceyi sabah sabahı gece ettim mamafih demlenmek bilmedi.İçim de ısınmadı,çay gibi.Öyle kurutulmuş olarak kaldı,toplanıp tortulaştı da bardağın dibine çöktü.
Öyle ya,insan olduğu kadar eder.Çayı demleyen eller çayı çay eder,demlemeye kalkmak benim neyime?Cüret ettim de ne oldu,sonunda umutlarım gibi dibe çöktüler.
Zamanla dem alacağına kendi kendine çürüdü çay.Su çürüttü onu içten içe.
Tepesinde beklerken düşündüm,bir çay bile olamadım diye.Dibe de çöktüm çökmesine ama asla demini de veremedim.Olmadım ben,vardım belki, ama dibe çöktüm.
- Mersin
- JoinedApril 10, 2014
- facebook: SmellOfPie's Facebook profile
Sign up to join the largest storytelling community
or