Yazan, soran herkese ayrı ayrı teşekkür etmek isterim. En kısa zamanda yeni bölümlerle bunu yapacağım, sözüm olsun.
Desteğiniz, buraya giremesem de bana o kadar güç verdi ki… O süreçte moralimi ayakta tutan sizlerdiniz. Yazılanları tehlike veya tehdit olarak görmek, 1984’te George Orwell’la bitti sanırdım. Ama anladım ki düşünce mahkûmluğu, fikir ve hayal düşmanlığı hâlâ var ve hep sığ insanların oluşturduğu birer engel, birer kusur olarak karşımıza çıkıyor.
Sizleri cevapsız, bilerek bölümsüz bıraktığımı düşünmeyin lütfen. Ne zaman ki insanlar yazma özgürlüğünü de insan haklarından sayıp, kastıkları duyarlarla aslında herhangi bir iyilik yapmadıklarını fark ederler, işte o zaman insanlık adına biraz olsun umut var diyebilirim.
Bu sitede yazılanlara, hatta televizyon tarihi boyunca yayınlanan onca emeğe baktığımda, benim hikâyemin spam yemesi beni gururlandırdı açıkçası. Demek ki boş işlerin kâhyası boş durmuyormuş. Demek ki kalemimin ucu birilerine batmış.
Kıymetli vakitlerini bir kez daha harcamaya kalktıklarında, bu sitenin beni bir kez “hakladığını” unutmamalarını öneririm. Beni rezilmişim gibi suçlarken, kendi yaptıklarınızın rezillikleri aklınıza sık sık gelsin isterim. Bunun için her bölümü size atıf ediyorum. Okuyunca sizin de seveceğinize hiç şüphem yok.
Yanlışlıkla yıldız yerine spama bastıysanız, onu bilemem tabii.
Saygılarımla.