Bana bu makaleyi zorla yazdirttin ya hoca (daha birde noktalama istareti koyucam aw)
İnsanı ve toplumu ayrı ayrı düşünemeyiz, her zaman iç içedirler. Edebiyat toplumu toplumdaki edebiyatı etkiler. Çoğu yazar, geçmişte yaşadığı etkileyici olayları bilinçsizce kitaplarına aktarır. Bu kitaplar ilgi çekiyor ve anılarını yaşayan, yaşamış insanlar tarafından okunuyor. Sadece bu değil, toplumun psikolojisini ve sorunlarını ele alan yazarlar da var. Kitap ve dergilerinde sorunları anlatırlar, sorunları kendi bakış açılarıyla anlatırlar ve bu sayede toplumda empati duygusu yaratırlar.
Sorunlarını gören toplum kitap okumak ister. Elbette toplumun sorunlarını sadece edebiyatta görmüyoruz. Edebiyat tarih, coğrafya, tıp gibi çeşitli alanlardan yararlanır. Örneğin tarihle ilgili kitap yazmak isteyen bir yazar, tarihi araştırır ve yazdığı kitapla tarihe ilgi duyanların ve tarih sevenlerin ilgisini çeker. Edebiyat farklı alanlarda etkileşim içindedir. Kitaplardaki bilgileri hayatına aktaran pek çok okuyucu var. Kitapta okudukları bilgileri hayatlarına katarlar, yakın çevresi de bundan etkilenerek o bilgiyi hayatlarına aktarır. Bu böyle devam ediyor. Bu bilgilerden etkilenen yazarlar bu bilgiyi karakterlerine ve oradan da okurlarına aktarırlar.