TamBirPsikop4t

Başta kafayı takmamayı denedim. Sahneye odaklandım. 
          	
          	Sanırım 2. dersti. O arkadaşıma hadi şizofren diyelim(ona bu lakabı taktım çünkü sahneye çıktığı zaman şizofren karakterini oynamıştı ve çok hoşuma gitmişti). Ben sahneye odaklanmışken bir anda gözüm sola kaydı. Merdivenlerin oraya. Şizofren hocalardan birisi ile gidiyordu. Kafam karıştı ve endişelenmem arttı. 
          	
          	Bundan önceki teneffüste arkadaşları ile yan taraftaki sahnede şarkı söylüyordu. Ona sarılmayı seviyorum. Gruptaki her kıza sarılırım. Bu kuralımdır. Ona sarıldığımda fazla sıkmamamı istedi. Panik atak geçirdiğini falan söyledi. O an anlam veremedim. En azından ben panik atak geçirirken nefes alış verişim değişirdi ama hayır. Onda bu olaylar yoktu. En azından fark etmedim.
          	
          	Ders boyunca gelmeyince teneffüste görebildim onu. Uzaktaki masadaydı. Yanına gitmedim. Rahatsız olabilir diye düşündüm ama pek belli edemedim. Markete giderken dışarıda o masanın yanındaki cama tıklatıp iyi olup olmadığını sordum. İyi olduğunu öğrenince rahatladım. 
          	
          	Bilmiyorum. Bu konular benim için fazla endişe verici. Geçmişte yaşadıklarım için olabilir. Birşey yapamıyorum ve bu beni daha da rahatsız ediyor. Kendim panik atak geçirirken nasıl sakinleşebilirim onu bile bilmiyorum. Tatlı? Belki. Tatlı beni hep mutlu eder. Haftaya biraz harfli mısır gevreği getireceğim ve şizofrene vereceğim. Belki ona da iyi gelir. 

TamBirPsikop4t

Başta kafayı takmamayı denedim. Sahneye odaklandım. 
          
          Sanırım 2. dersti. O arkadaşıma hadi şizofren diyelim(ona bu lakabı taktım çünkü sahneye çıktığı zaman şizofren karakterini oynamıştı ve çok hoşuma gitmişti). Ben sahneye odaklanmışken bir anda gözüm sola kaydı. Merdivenlerin oraya. Şizofren hocalardan birisi ile gidiyordu. Kafam karıştı ve endişelenmem arttı. 
          
          Bundan önceki teneffüste arkadaşları ile yan taraftaki sahnede şarkı söylüyordu. Ona sarılmayı seviyorum. Gruptaki her kıza sarılırım. Bu kuralımdır. Ona sarıldığımda fazla sıkmamamı istedi. Panik atak geçirdiğini falan söyledi. O an anlam veremedim. En azından ben panik atak geçirirken nefes alış verişim değişirdi ama hayır. Onda bu olaylar yoktu. En azından fark etmedim.
          
          Ders boyunca gelmeyince teneffüste görebildim onu. Uzaktaki masadaydı. Yanına gitmedim. Rahatsız olabilir diye düşündüm ama pek belli edemedim. Markete giderken dışarıda o masanın yanındaki cama tıklatıp iyi olup olmadığını sordum. İyi olduğunu öğrenince rahatladım. 
          
          Bilmiyorum. Bu konular benim için fazla endişe verici. Geçmişte yaşadıklarım için olabilir. Birşey yapamıyorum ve bu beni daha da rahatsız ediyor. Kendim panik atak geçirirken nasıl sakinleşebilirim onu bile bilmiyorum. Tatlı? Belki. Tatlı beni hep mutlu eder. Haftaya biraz harfli mısır gevreği getireceğim ve şizofrene vereceğim. Belki ona da iyi gelir. 

TamBirPsikop4t

Bugün baya korktum.
          
          Bazı olaylarda kafayı fazla takıyorum. Bunu normalde yapmam zararlı birşey ve biliyorum ama elimde olmuyor. 
          
          Bugün kursum vardı. Ondan önce de arkadaşımın ablası Kızılay şubesinde çalışıyor diye orada olan aktivitelere gittim. Kilden oturan kedi yaptım. Tabi fazla mükemmel değildi ve şuan benimle değil. Kuruyacak ve sonra boyamak için gideceğiz. 
          
          O an hiçbir sorun yoktu. Korkmamı gerektirecek sorun yoktu. Kursa gittiğimizde de başta yoktu. 
          
          Tabi... tiyatrodaki arkadaşlarımdan birisinin iyi hissetmediğini fark etmem fazla sürmedi. 
          
          Başta ben abartıyorum sandım. Belki sadece yorgundur. Kim herhangi bir gün yorgun olmaz ki?
          
          Tabi daha sonra kafada kurmaya başladım. Fark ettiğimde sürekli arkadaşım genellikle ya derse gelmiyor ya da geç kalıyordu. Tabi her zaman değil. 
          
          O an bilmiyorum. Başta fazla endişelenmek istemedim. Böyle davranmak sadece beni de yoruyor.
          
          

TamBirPsikop4t

Tiyatroya gittiğim için mutluyum. 
          
          Bu istemsiz hareketlerim yeni okula geçtiğimden beri varmış. Ben ne zaman başladı hatırlamıyorum ama yazın böyle birşey yoktu. Arkadaşımın dediğine göre ilk günden beri varmış sanırım.
          
          Tiyatro kursuna okula gittikten 1 veya 2 hafta sonra başladım. Tam tarih verebilirim gerçi. Saçımı kestiğim hafta gitmiştim. Cumartesi. Onlar beni uzun saçlı halimle hiç görmedi. 
          
          Orada tanıştığım kişiler cidden çok tatlılar. Hepsini çok seviyorum. Beni yargılamıyorlar. Tabi aralarında gıcıklık olsun diye uğraşan kişiler var. Yalan dememe gerek yok. 
          
          Bu istemsiz hareketlerimi fark edince başta o kurstan bir arkadaşımın hareketlerine benzettim. Tabi direk onun olaylarının tamamı yoktu daha. Minik minik çıktı. Kar topu etkisi gibi diyelim. 
          
          Kursta bu olayların olmasını başta hiç istemedim. Onu taklit edip dalga geçtiğimi sanacaklar diye korktum ki kursta bu olaylar olmuyordu bile. Sadece okulda. 
          
          Tabi 2024'ün bitmesinden önce bu olaylar kursta da yaşandı. Başta arkadaşlarım anlamadılar. Ben durdurmayı denedim ama olmadı. 
          
          O istemsiz hareketleri yapan arkadaşım olayı fark ettiğinde şarkıya çalışıyorduk sanırım. Şarkıyı söylerken bir anda kolum koltuğa vurmaya başladı ve o arkadaşım yanımda olduğu için fark etti. Beni hocadan izin almadan dışarı çıkardı ve konuşmaya başladı. 
          
          O an korktuğumu hatırlıyorum. Garip hissettim. Bilmiyorum. Bunun en azından o zamana kadar sadece stres gösterme yüzünden olduğunu sanmıştım. Ağlayamayınca belki böyle oluyordur diye. Bunun bir hastalık olması korkuttu. 
          
          Biliyorum hala bir teşisim yok ve babamın benden habersiz psikolog günlerimi ertelemesi yüzünden yaza kadar da belli olmayacak ama bu olaylar canımı sıkmaya başladı. 1 günde 180den fazla kez olan birşey bence normal olmamalı. 

TamBirPsikop4t

Bu arada güzellik algısı cidden yorucu birşey. Zayıf olmalısın ama kemiklerin gözükmesin, uzun ol ama çok uzun olma, kendin ol ama herkesin aynı gözükmesini sağlayan o estetik ameliyatlarına gir ama olmaz. Doğal insanlar daha çok güzeldir. Ya da değil midir? Ayrıca vücudunda kıllarla dolaşma. Kız dediğin bakımlı olur. 
          
          Daha baya sayabilirim. Kendim olmak istiyorum ben. Kendi kıyafet isteklerim ile kendi görünüşüm ile beni diğer insanlar sevsin istiyorum. 
          
          Evet makyaj malzemelerim var bu doğru ve biliyorum ama ben sürekli makyaj yapmıyorum. Ayrıca fondöten veya o diğer ismini bilmediklerim yok. Bir allık var birde şu şeffaf parlak ruj muydu ne unuttum ismini. Sadece bunlar. Daha da istemem zaten. 
          
          Beceri de önemli ama o da karmaşık. Zeki ol ama fazla zeki olursan alay edilirsin. Çok bilmişlik yapma ama üstüne işler yıkılınca en iyisini yap. Derslerin güzel mi? Resimde iyi misin? Ya kesme konusunda? Düz şekilde kesemiyor musun? 
          
          Ailemin neredeyse benimle konuştuğu tek konunun derslerim olması beni yoruyor. "Kızım hadi sunum yapacaksın şu hikayeyi oku." veya "Ders çalıştın mı? Bu dönem iyi çalış bak sorun çıkmasın." demeleri beni yavaş yavaş boğmaya başladı. 
          
          Yoruluyorum. Mükemmel değilim ben. Ben kabul ettim sizde kabul edin. "Benim kızım zeki ama çalışmıyor" lafını icat edenlerden nefret ettim. Yoruldum ben yoruldum. Ben sizinle konuşmak istemiyorum günün sonunda ders konusu açılacak diye. 
          
          Birde normal davranmak var. İnsan gibi.  Hani şu "ergenler gibi davranma" lafındakilerden beklenen şeyler. Yorucu. Ne bekliyorlar ki? Ben sadece eğlenmek istiyorum. Ne var yani yolda kulaklığım ile atlaya zıplaya yürüyorsam. Ben böyle mutlu oluyorum demekki. Müzikler zamanında beni depresyondan kurtardı ama haberleri yok. 
          
          Küçük çocuk olucam ben. Büyümek yasak bana.

TamBirPsikop4t

@ Jennie_bpkww  büyüyünce yavaş yaşlanmayı sağlamak için ne gerekiyorsa araştırıcam
Reply

TamBirPsikop4t

Yorulmak sizce iyi birşey mi? Bence hiç değil. 
          
          Normal fiziksel yorulma normal bir işi yaparken sarf edilen emeği gösterir. Mesela spor yaparken yorulmak güzeldir çünkü emeğinizi gösterir. Ama ya zihinsel yorulma? 
          
          Bunu fazla düşündüm. Rahatsız olduğum çok şey var. Mesela eskisi gibi olamayacak olmam. Bana büyümem gerektiğinin söylenmesi. Evet büyümek güzel ama yorucu. Kabul edelim bunu. Bana göre büyümek olgunlaşmak değil. Bana göre bir kadının büyümesi demek ondan güzellik, beceri ve zarafet beklenmesi demek. 
          
          Gerçek büyümeyi ben böyle tasvir ediyorum çünkü 1 tanesi eksikse size sanki hiçbirşeymişsiniz gibi bakıyorlar. Ayrıca büyümekten korkuyorum ben. Sorumluluk almaktan, gelecekte nelerle karşılaşacağımı bilememekten ve daha birçok şeyden.
          
          Bazen 16 yaşıma nasıl gireceğime şaşıyorum. Hala oyuncaklara bakıp almak istiyorum. O his bana göre çok güzel. Makyajdansa legoları tercih ediyorum. 
          
          

TamBirPsikop4t

O ve grubumuzdaki diğer 2 kız benim yaşadığım olayları, garip hareketlerimi bilmiyor. Bugün o hareketleri saklamak için fazla yoruldum çünkü kollarım sürekli istemsizce oynayıp durdu. Sınıfta kaldım ama o arkadaşım her teneffüste yanıma geldi.
          
          Bundan rahatsız oldum çünkü beni o halimle görse benden nefret etmesinden korktum. Size absürt gelebilir ama ben onlardan hala bu istemsiz hareketler olayını saklıyorum. Açıklamam gerekir mi bilmiyorum ama arada yakalanıyor gibi oluyorum. Kendimi fazla zorluyorum ama bir gün belli olacağını biliyorum. O zamana kadar idare etmem gerekir mi yoksa söyleyip kurtulsam mı hiçbir fikrim yok. 
          
          Bu arada yardım almam gerektiğini düşünüyorum çünkü bu olaylar sıklaşmaya başladı ve bunun iyi bir anlama geldiğini sanmıyorum. 
          
          Babam sağolsun benden habersiz psikolog işini yaza ertelediği için ne yapmam gerek bilmiyorum ama olabildiğince rahat kalmaya çalışıyorum. 
          
          Ben kendimi çekemezken sınıf arkadaşlarım beni nasıl çekiyor bilmiyorum. Onların bana zorbalık yapmasından fazla korktuğum anları hatırlayınca en azından biraz olsun bu olaylar fazla birşey değil diye seviniyorum. 
          
          Hala da mutluyum. En azından bu hallerimle alay ettiklerini fark etmediğim için 

TamBirPsikop4t

İlişki istemiyorum. Tabi eğer günün sonunda üzülen ben olacaksam. 
          
          Biliyorum her ilişki illa bitmiyor ama ilişkim olacaksa ve günün sonunda ben ağlayarak bunu arkadaşlarıma anlatacaksam böyle bir ilişkiden kaçınmak isterim.
          
          Genellikle ilişkiler konusunda bir bilgim yok. Kendim olmayı tercih ediyorum. Benim gibi birisi ile kimse çıkmaz gerçi. Orası kesin ama halimden memnunum. 
          
          Bilgim olmamasına rağmen genellikle ilişkilerde o arkadaşa gidilen taraf oluyorum. Bunu kötü anlamda söylemiyorum tabi. Yanlış anlaşılma olmasın. Teselli etmede iyiyim sanırım ama bu kez galiba cidden yorulmuş birisine denk geldim. 
          
          Okuldan bir arkadaşım. Aslında tatlı bir kız. Fikirlerimiz ve kafamız uyuşuyor. Her teneffüs buluşuyoruz. Yorgun olsam bile yanıma geliyor. Çizgiroman okuyoruz, kantina gidiyoruz. Okulda ne yapılırsa birlikteyiz. 
          
          Bu güzel birşey. Bazı kişiler bizi sevgili sanıyor ama o konuya girmeyeceğim. Zaten arkadaşımın sevgilisi var. Yani vardı. 
          
          Arkadaşım daha demin bana mesaj attı. Biraz geç döndüm. Sesli mesajında ağlıyordu. Sevgilisinden ayrıldığını söylediğinde ağlamasının sebebini ağladım. Onu normalde görseniz çok mutlu birisidir. Ağlaması beni endişelendirse bile bir anda aklıma beni getirtti. Kendi halimi

TamBirPsikop4t

Biliyor musunuz? Hayat aslında güzel. 
          
          Bazı şeyler arasında fazla gidip geldiğim için mutluyum. Belki bu olaylar olmasaydı ve fikrimin arkasında dursaydım şuan bu yazıyı yazamazdım. Tabi buna korkularım da dahil. 
          
          Bugün öğrendiğime göre eskiden major depresyonu yaşamışım sanırım. Böyle yazıldığını pek sanmıyorum ama sanırım doğru. 
          
          Hayat güzel. İnsanların önemsiz gördükleri şeylerin bana zamanında etkisi fazla büyük oldu. Bunlar hem iyi hem kötü anlamda olsa bile yine de şuan buradayım ve bunu yayınlamayı düşünüyorum. 
          
          Zorlanıyorum ama beni destekleyen kişilerin olması beni fazla mutlu ediyor. Kendimi rahat hissetmemi sağlayan o kadar kişiye bunu nasıl ödeyeceğimi bilemiyorum. 
          
          İnternet'e güvenmememiz gerektiğini ve internetin bizi kötü etkilediğini söyleyen kişiler var. Bunu bazı kişiler destekliyor ve keşke hiç internetle tanışmasaydım falan diyor. Ben buna katılmıyorum. Aynısı benim için geçerli olsaydı şuan bu yazıyı yazıyor olmazdım. Yukarıdan sizi izlerdim. 
          
          İnsanları rahatlatmayı seviyorum. Bu doğru. Sorunlarına çözüm bulmak istiyorum çünkü biliyorum ki cidden sorunlar yüzünden gerektiğinden fazla üzülmek insanı bitiriyor. Bu yüzden kendisini kötü hisseden arkadaşlarımla konuşmak ve keyiflerini yerine getirmek hoşuma gidiyor. 
          
          Empatisi yüksek birisi olduğumu söyleyen kişiler var. Diğer insanların hislerini algılayabiliyorum. Tabi bazen duyguları algılamak zor. Bunun da sebebi var. Ben siz değilim. 
          
          Sizin kendi hayatınız var ve benim de kendi hayatım. Ben sizin gözünüzden olanları görmedim veya her saniye yanınızda olmadım. Sizinle anlaşmak için kendim o yerde olsam nasıl hissederdim diye düşünüyorum.
          
          Yorulmuyorum bundan. Tam tersine insanları mutlu etmeyi seviyorum. Günün sonunda iyi hissettiklerini görmekten başka iyi birşey yoktur. 
          
          Bazen sataşıyor veya şakaları anlamıyor olabilirim ama çoğu kişiye karşı bir nefret duygum yok. Bazen atışınca hoşuma bile gidiyor. Sadece bazen

TamBirPsikop4t

@ Badtimeeee  sorgulama burayı yazmak istediğim için yazıyorum çünkü beni rahatlatıyor ve yazmazsam kötü hissederim 
Reply

Badtimeeee

@ TamBirPsikop4t  Ya böyle şeyler paylaşma sonra altına bir şey yazasım geliyor ama yazamıyorum işte.
Reply

TamBirPsikop4t

Bu sene yeni okula başladığım zaman herşeyin düzeleceğini sanmıştım ama hayır. Size göre yeni bir okul iyi bir başlangıç olabilir. 
          
          "Hadi ama Zeren. Orada kimse seni tanımıyor. Yeni bir başlangıçtan sorun olmaz." 
          
          Oluyormuş demekki. Orada beni mutlu eden kişiler ile tanıştım tabi. Bu olaydan mutluyum ama sanki okula gitmek beni strese sokuyor. 
          
          Demin ne fark ettim biliyor musunuz? Hocanın bize okumamız ve sunum yapmamız gerektiği kitabı okurken kriz geçirdim. Ama buna kriz denilir mi bilmiyorum. Normalde kitap okumayı sevmeyen birisi olduğum doğru ama birşeye zorlanmak beni strese sokuyor. 
          
          Mükemmel olmak istiyorum ama olmuyor. Zamanı kontrol edemiyorum ve siz deseniz bile kabul etmeyeceğim ama kendimin gayet iyi şekilde bildiği telefon bağımlılığım sayesinde plan veya programlar bana uygun olmuyor. 
          
          Şuan bu yazıyı yazarken ağlamak istiyorum ama gözyaşları yok. Belki bu yüzden böyleyimdir. Ben ağlayamıyorum. Eskiden fazla ağladığım için azar yerdim. Sulugözün en alası bendim. Şimdi bana sulugöz diyemezsiniz bile. Bazen ağlamam gerektiğinde etrafımdaki herkesin öldüğünü düşünüyorum. Bu bile fayda etmiyor. Kendi tırnaklarım ile derimi çizdim ama o acıya rağmen gözyaşları dökülmedi. 
          
          Bu arada bunu bir elveda mektubu olarak yazmıyorum. Sanırım bunu paylaşacağım zaten. Sadece yorgun olduğumu diğer insanlar bilsin istiyorum. Belki bunları bir başkası ile paylaşmak beni daha iyi hissettirir. 

Jennie_bpkww

@TamBirPsikop4t istersen konusabiliriz elimden geldiğince yardım etmek isterim
Reply

TamBirPsikop4t

Bu yazıyı paylaşır mıyım bilmiyorum ama ben yoruldum yaa. Cidden yoruldum. 
          
          Bunları söylemekten genellikle nefret ediyorum. İnsanların gözünde mutlu birisi gibi görünmek beni mutlu ediyor. Problemlerine konuşmak falan. Yardım etmek. Küçük çocuklarla zaman geçirmek. İyi bir arkadaş olduğumu hissediyorum.
          
          Ama yoruldum. Bana ne oluyor bilmiyorum. Bir anda sinirlenmeye başlıyorum ve sonra yaptığım şeyden pişman oluyorum ama geri alamıyorum. O şans gelince de geri almamak için kendimi zorluyorum. Nedenini bilmiyorum. Belki sadece yaptığım şeyleri düzeltmek zorunda kalkma düşüncesinden bıktığım içindir. 
          
          Şu ara fark ettim ki cidden sevdiğim şeyleri yaparken eskisi kadar zevk almıyorum. Bunu sevdiğim müzikleri dinlemekten sıkıldığımda fark ettim. Video yapmak, oyun oynamak, resim çizmek... Bunlar beni rahatlayan şeylerdi. 
          
          Zamanında yaşadığım duygular sanki geri geliyorlar. Yeniden eskisi gibi olmaktan korkuyorum. Ben sadece mutlu olmak isteyen çocuk ruhlu birisiyim.