Ahsen, ağacı kestiler. Kestiler Ahsen. Nehrime, kenarına sıra sıra dikilmiş kavak ağacının kanı damladı. Sen en sondasın, ben de senin bitişiğinde. Dayanabilir misin belimin ortadan yarılıp, kırık kemik gürültüsü ile yere serilişimi izlemeye? Bir çocuğun bile incitebildiği, kuş tüyünden yumuşak kalbin kaldırabilir mi? Solucanların bedenimde gezdiğini, toprağın bana yer açtığını, yapraklarımın kuru kuru ufalandığını, ağustos ortasındaki kış soğuğunu...
Bilme, sen beni öyle korkunç halde görme. Ben ölüm soğuğunu bilirim, senin kalp kıran bakışların kadar soğuktur. Ama o öyle yakıcı bir histir ki, dalların buz keserken göz yaşların lav olup akar yüreğime. Öyle bakma işte Ahsen, ölüm gibi.
9 Eylül 2019,
Göğüs kafesimize batan kalp kırıklıklarımız için.