Tugba_uslu

Bir yaprak ağaca sımsıkı sarılır ve düşmemek için çaba gösterir. Ama bir gün düşeceğini bilir korkuyla tutunur ağaca. Ağaç ise hiç umursamaz, yeni yapraklar açacağını bilir. YAPRAK İSE AĞAÇTAN DÜŞTÜĞÜ AN ÖLÜR...Sevmek de budur işte. Bir taraf çok sever ,BİR TARAF UMURSAMAZ. Bir taraf KAYBETMEKTEN KORKAR sarılır sımsıkı sevdiğine, ama karşı taraf sevmeyi bilmez. 

Tugba_uslu

Bir yaprak ağaca sımsıkı sarılır ve düşmemek için çaba gösterir. Ama bir gün düşeceğini bilir korkuyla tutunur ağaca. Ağaç ise hiç umursamaz, yeni yapraklar açacağını bilir. YAPRAK İSE AĞAÇTAN DÜŞTÜĞÜ AN ÖLÜR...Sevmek de budur işte. Bir taraf çok sever ,BİR TARAF UMURSAMAZ. Bir taraf KAYBETMEKTEN KORKAR sarılır sımsıkı sevdiğine, ama karşı taraf sevmeyi bilmez. 

Tugba_uslu

Bir seni sevdim günahıyla sevabıyla 
          Günahı daha fazla
          Bir seni sevdim Canımdan can koparmışcasına
          Bir seni sevdim içim kan ağlasa da 
          Dudağım yalandan gülsede 
          Bir seni sevdim hergün beni öldürsende
          Bir seni sevdim işte 
          Allah'ımdan sonra
          BİR SENİ <3 <3 <3
          <3SEVDİM <3

Tugba_uslu

AŞK OYUNU
          Aşk bir oyundur sevgili 
          Kazananı ve kaybedeni olan iki kişilik bir oyun
          Bu oyunda kaybeden her zaman biz olduk sevgili
          Şimdi sen kendi denizinde çırpınıyorsun , ben kendi denizinmde 
          Sana kavuşabilmek için ne kadar kulaç atsam da denize 
          Olmuyor bir türlü kavuşamıyorum sana
          O gözlerine son kez daha bakmak istiyorum.
          Evet sevgili,  şimdi ikimizde başkalarıyla oynayacağız bu oyunu
          Üzülme, bak ben üzülüyor muyum ?
          İnanma üzülme diye yalan söylüyorum
          Bu satırları yazarken hıçkıra hıçkıra ağlıyorum
          Söylediklerim ve düşüncelerim çelişyor
          Aşk oyununu kaybettiğimizi söylüyorum,
          Ama döneceğine inanıyorum. 
          "Bu oyunu hala kazanabiliriz"diyorum 
          Çok mu abartıyorum?

Tugba_uslu

Hoş geldin aşk.  Duymadım geldiğini.  Zili de çalmamışsın anlaşılan.  Nasıl girdin ki içeri? Sıkıca kspatırım kapılarımı . Süzüldün mü yoksa?  Öyle kapı pencere de açmam aslında . Nasıl girdin ki sen..? Neyse; yine de hoş geldin . Gel otur şöyle. Kusura bakma dağınığım biraz , hazırlıksız yakalandım . Bu aralar misafirim olmuyor hiç, kendi kendime yaşamayı öğreniyorum yeniden. Üşüdün mü?  Soğuktur evim.  Uzun zamandır kullanmadım şömineyi. Sıcaklık ürkütüyor beni . Ne zaman ısınsa yüreğim kara kışlar basıyor  ardından. Kar yağışını soğukta izliyorum artık.  Dedim ya sıcak ürkütüyor beni. Sen de ısıtacaksın anlaşılan . Ama korkuyorum AŞK.  Ne zaman gelsen korkuyorum. Ne zaman yaksam kalbimin şöminesini içimi korku kaplıyor.