Hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi
sen hep
el sürülmüş
ve üstünde adım izleri olan
o kadınları sevmiştin.
Dokunduğun her duyguda
bir başkasına ait
parmak izleri vardı
yada
duyguları öldürülmüş bir sevdanın
ipuçları..
Sen hep daha önce öpülmüş bir kadının
dudaklarında sana dair cümleler bekledin.
Oysa ıslanan kelimeler
bir başkası adına sana yönlendirilmiş,
öznesi eylemine uymayan
devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti.
Onu öperken
başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep
ve aslında
sevişlerin senle olmadığını bilemedin.
Kapanan gözlerde sen hep,
bir başka resim üzerine
fotomontajdın azizim.
Defolu caddelerde fotomontaj..
- JoinedMarch 8, 2014
- facebook: Rabia's Facebook profile
Following
Sign up to join the largest storytelling community
or