haritadan silinse diğer 80 ilin fark bile etmeyeceği sevimsiz bir şehirde: bir istanbul bir seoul bir de nyc hayalleriyle dolup taştı şu hayatım.
her defasında kesin ve net bir şekilde "hayır!" cevabını almış olmama rağmen hiç vazgeçmedim teleskop istemekten. 
ve başardım sonunda!
yıldızlara sahip olmak benden önce kimsenin aklına gelmediği için yıldızların hepsi benim.
aynı yıldızın altında, küçük prens, kürk mantolu madonna, senden önce ben, korku,satranç, bilinmeyen bir kadının mektubu  gibi kitaplarla ölü ruhum defalarca kere canlanıp tekrar öldü.
the voice'a gidip adam levine'i görmek ve çok sevdiğim müzik grubu neysenin konserini en önden dinlemek gibi hayallerim var. 
tercih hakkım olsa 4 odacıklı kalbimin 2 tanesinde kan yerine kahve olmasını seçerdim.
yazar olmak değildi hayalim ama yazmasaydım ölecektim, anlamadınız.
ruhumun yarısını okurken diğer yarısını da yazarken teslim ettim satırlara.
şu sıralar birinci sırada ki hayalim iyi bir mühendis olmak ama olmazsa da nasip deyip istanbul dolaylarında kendi halinde küçük bir kahve dükkanı sahibi olmayı düşünüyorum. 
kahve önemli
ve yıldızlar da.