YazarHanifeDemir

Ah şu sahne ❤️ (Asker Ocağı)
          	
          	
          	 Arkasına bakmadan sadece koşuyor ve bağıra bağıra ağlıyordu. Titreyen bacaklarına inat koşuyor, arkasında bıraktığı enkaza bakmak bile istemiyordu Biri durdurup neden koştuğunu sorsa, sebebini hatırlamayacak kadar büyük bir şoktaydı. Neden koşuyordu? Arkasında ne bırakmıştı? Ne olmuştu? Bir an duraksayıp arkasına döndüğünde kimseyi göremedi. Gözlerindeki yaşlar ondan bağımsız dökülürken sadece ağlıyordu. Nefes nefese kalmış parmaklarını ağzına götürürken tırnaklarını kemiriyor, yerinde bir ileri bir geri yürüyordu. Dudaklarından ince ince sızan acı dolu inlemeyle bütün bedeni zangir zangir titrerken aklına gelen yüz ile kaskatı kesilmiş gözbebekleri şaşkınlıkla büyürken acı dolu bir inlemeyle çığlık atıp geldiği yolu koşmaya başladı. Hıçkıra hıçkıra ağlarken bacaklarındaki güç çekilmek üzereydi. Nasıl unutmuştu? Gözlerinin önüne binlerce senaryo dolaşırken tüm gücüyle, çıplak ayaklarıyla koşuyordu. Zira şuursuzca koşarken ayakkabısının teki ayağından çıkmıştı. Bağırarak ağlarken ona doğru telaşlı adamları görüp duraksadı. Askerlerden biri onu fark ederken “Orada!” dediğini duydu. Bütün yüzler ona çevrilirken o birkaç askerin içinde başka bir yüzü arıyordu. Kalbindeki ağırlık büyürken bacaklarının üzerine düşmek üzereydi ki, ona doğru yürüyen askerlerin arkasından aradığı yüz göründü. Nefes nefese kalmış telaşlı bakışları onu bulduğunda yüzündeki rahatlamaya eli dizlerine gitmiş rahat bir nefes almıştı. Genç kız kendine geldiğinde kesilmek üzere olan bacaklarına can gelmiş gibi olduğu yerden büyük hir adım atıp koşmaya başladı. Ona elini uzatan askerleri es geçip gözyaşları içinde koşarken Ömer komutan iki dizine yasladığı ellerini çekip doğruldu. Son askeride geçip ona yönelen kızla kaşları çatılırken içindeki endişe yerini bir kelebek kıpırtısı olan his almıştı. 
          	
          	

sulaleurug

@ YazarHanifeDemir  Ömer komutan ❤️
Reply

YazarHanifeDemir

@ YazarHanifeDemir  Genç kız son adımı da büyük atıp kollarını komutana dolarken hıçkırıkları büyümüştü. Kaskatı kesilen bedeniyle dikilerken hıçkırıklarından sonra boşlukta sallanan kollarını beline sardı. Askerlere ise bu sahneyi tebessümle izleyip günün sonunda aralarında döndürecekleri dedikoduyu düşündüler.
Reply

YazarHanifeDemir

Ah şu sahne ❤️ (Asker Ocağı)
          
          
           Arkasına bakmadan sadece koşuyor ve bağıra bağıra ağlıyordu. Titreyen bacaklarına inat koşuyor, arkasında bıraktığı enkaza bakmak bile istemiyordu Biri durdurup neden koştuğunu sorsa, sebebini hatırlamayacak kadar büyük bir şoktaydı. Neden koşuyordu? Arkasında ne bırakmıştı? Ne olmuştu? Bir an duraksayıp arkasına döndüğünde kimseyi göremedi. Gözlerindeki yaşlar ondan bağımsız dökülürken sadece ağlıyordu. Nefes nefese kalmış parmaklarını ağzına götürürken tırnaklarını kemiriyor, yerinde bir ileri bir geri yürüyordu. Dudaklarından ince ince sızan acı dolu inlemeyle bütün bedeni zangir zangir titrerken aklına gelen yüz ile kaskatı kesilmiş gözbebekleri şaşkınlıkla büyürken acı dolu bir inlemeyle çığlık atıp geldiği yolu koşmaya başladı. Hıçkıra hıçkıra ağlarken bacaklarındaki güç çekilmek üzereydi. Nasıl unutmuştu? Gözlerinin önüne binlerce senaryo dolaşırken tüm gücüyle, çıplak ayaklarıyla koşuyordu. Zira şuursuzca koşarken ayakkabısının teki ayağından çıkmıştı. Bağırarak ağlarken ona doğru telaşlı adamları görüp duraksadı. Askerlerden biri onu fark ederken “Orada!” dediğini duydu. Bütün yüzler ona çevrilirken o birkaç askerin içinde başka bir yüzü arıyordu. Kalbindeki ağırlık büyürken bacaklarının üzerine düşmek üzereydi ki, ona doğru yürüyen askerlerin arkasından aradığı yüz göründü. Nefes nefese kalmış telaşlı bakışları onu bulduğunda yüzündeki rahatlamaya eli dizlerine gitmiş rahat bir nefes almıştı. Genç kız kendine geldiğinde kesilmek üzere olan bacaklarına can gelmiş gibi olduğu yerden büyük hir adım atıp koşmaya başladı. Ona elini uzatan askerleri es geçip gözyaşları içinde koşarken Ömer komutan iki dizine yasladığı ellerini çekip doğruldu. Son askeride geçip ona yönelen kızla kaşları çatılırken içindeki endişe yerini bir kelebek kıpırtısı olan his almıştı. 
          
          

sulaleurug

@ YazarHanifeDemir  Ömer komutan ❤️
Reply

YazarHanifeDemir

@ YazarHanifeDemir  Genç kız son adımı da büyük atıp kollarını komutana dolarken hıçkırıkları büyümüştü. Kaskatı kesilen bedeniyle dikilerken hıçkırıklarından sonra boşlukta sallanan kollarını beline sardı. Askerlere ise bu sahneyi tebessümle izleyip günün sonunda aralarında döndürecekleri dedikoduyu düşündüler.
Reply

YazarHanifeDemir

Merhabalar çiçeklerim  
          
          Son duyuruma (Aşağıdaki) cevap veren iki okuyucuma basılmış olan kitabım Mavi'yi göndermek istiyorum. İnstigram hesabım @hanifedemiryazar1  Dm'den bana ulaşıp adres ve iletişim bilgilerinizi bırakabilirsiniz, teşekkürler 

sulaleurug

@ YazarHanifeDemir  Kargo mesajı geldi teşekkur edrm canım yazarım ❤️ muck muck*)
Reply

YazarHanifeDemir

Merhabalar çiçeklerim.
          
          Üç tane kurgu fikrim var ve ilk bölümleri bile kafamda şekillendi. Lâkin aralarından sadece birini yazabilirim. Zira kurgu fikirleri kafamda bir tusunami gibi ama yazmaya gelince zaman bulamıyorum. Şu an bu hesapta bile devam etmeyi bekleyen çok kurgum var. Bu yüzden bir den fazla yeni kurgu yazmam mümkün değil. 
          
          İçinden şunu yazayım diye bir seçim de yapamıyorum. Bu yüzden sizin fikrinizi almak istedim. 
          
          Aslında konularına kadar yazacaktım lâkin sadece birini yazacağım için, yazmayacak olduğum kurgu fikrim çalınmasın diye sadece türünden bahseceğim. Tabii ki kurgu fikri vermek çok isterim diğer yazar arkadaşlarıma, neden istemeyeyim. Hatta talep eden olursa bana yazabilir. Lâkin bahseceğim kurguları ileride de olsa mutlaka kaleme almak istediğim kurgular. Çünkü bir roman sadece fikirken oluşmuyor. Herkesin olayları eline alma biçimi farklıdır. Ve benim aklımdaki olay biçimi biraz özgün. Bunun bu şekilde kaybolmasını istemem. 
          
          Gel gelelim kurgulara:
          
          * Polisiye : Konusundan bahsetsem bayılırsiniz. Biraz vahşet unsurları da var bu yüzden yaş sınırı koyacağım. Bir Kasaba da antik ritüellere bağlı cinayetler oluyor. 
          
          * Fantastik: Cennetten kovulan Melek desem yeter. Romantik komedi biraz dram da var tabii.
          
          *Suç temalı: Bir Dj'in karıştığı suç hikayesi. 
          
          * Genç kız edebiyatı: Aile geçmişi ile yüzleşen bir genç kızın o süreçte kendisine destek olan adama duyduğu aşk. 
          
          Aslında daha çok var ama şimdilik bunlar yeter. 
          Sizce hangisi?

YazarHanifeDemir

@Angelinapoh  @sulaleurug  Harikasınız! Yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim:)
Reply

Angelinapoh

@ YazarHanifeDemir  ben fantastikten yanayım
Reply

sulaleurug

@ YazarHanifeDemir  kalemine kurban olduğum yazarım hepsi birbirinden güzel ama bence sen polisiyede daha iyisin. Ama yinede aklım fantastik olanda kaldı. Sen ne yazarsan okurum ben. 
Reply

YazarHanifeDemir

Orpheus kitabından son alıntı:
          
          
          "Ona söylemedin mi?" Diye soran adam ile daha ne kadar devam edecekti, bilmiyordu. 
          Hareket etmeden olacakları izledi sadece. Tam o an da gözleri kararan Amor, önünden çekilip karşısındaki adamın üzerine atlamıştı. Saniyeler içinde hırlamalar, ölümcül ve ürkütücü bir boğuşmayla göz göze gelmişti. Amor'un az önceki güzelliğinden hiçbir şey kalmamış iğrenç bir yaratığa dönüşmüştü. Uzayan tırnakları bacak boyu kadar uzamış önündeki adama attığı her pençede bir eti kopuyordu. Kirk korkak bir adam değildi ama ilk defa küçük bir çocuk gibi korkmuş bulduğu ilk kolonun arkasına sığınıp yere çökerek kulaklarını tıkamıştı. Yüzüne çarpan bir sertlikle gözlerini araladığında bir uzvun önüne düşmüş olduğunu görüp çığlık attı. 
          O çığlık ve daha fazlasını duyan diğer adam telaşla salona girmiş bir kolonun altında titreyen bedene koşup elindeki şapkayı başına koyarak, "Gözlerini kapat" diye bağırmıştı. Sonrası yine karanlık.
          
          Gözlerini açtığında yine hastanedeydi. Her şeyin bir rüya olmasını dilediği dakikalarda bakışları başucundaki gri şapkaya değdiğinde yeniden umutları tükendi.