Uzun Bi yorgunluk hissi var üstümüzde.
Belki de özlem belki de psikolojik... belki de geçmişten kalan acılar. Yağmurun toprakla birleşen an ve o anki toprağı kokusu. Herşeyi andırıyor...
Uzun Bi yorgunluk hissi var üstümüzde.
Belki de özlem belki de psikolojik... belki de geçmişten kalan acılar. Yağmurun toprakla birleşen an ve o anki toprağı kokusu. Herşeyi andırıyor...
Biri gelir ve hiç gitmesin istersin.
"Kal" demeye gücün yoktur "Git" demeye dilin dönmez.
Ne bileyim işte biri gelir tanıdık gibi.
Sanki yıllardır onu beklerken boşa geçmişsin gibi.
Bütün cümleler ziyadesiyle eksilmiş de o gelince tamamlanmış gibi.
Sen gibi bakar, sen gibi kokar.
Öylesine derindir ki boyunu aşacağını bile bile dalmak istersin her zerresine.
Bir soluğun ucunda yanarsın da ne "Gel" diyebilirsin ne de "Git" işte...
Gitme...
Gel...
Kal...
Tüm yanlışların canı cehenneme...
”Hayat demek ölümü beklemek demektir, az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları, işte falanları, filanları göreceğiz. Bir çok şeyin tadına bakacağız sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun.”
İp atlayan çocukların gülüşüyle güzelleşen bir sokaktan geçiyordum ve penceresi açık bir evden, karanfil kokan enstrümantal kulaklarımda yankılanıyordu. Kirlenmiş bir dünyada huzur bulduğum o bir kaç dakika üzerime sinmişti. Bir daha o sokaktan geçemedim ve bir daha ip atlayamadı o çocuklar. Karanfil kokan enstrümantal yerini yıkık bir kent bıraktı.
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
#AdnanYücel
Ignore User
Both you and this user will be prevented from:
Messaging each other
Commenting on each other's stories
Dedicating stories to each other
Following and tagging each other
Note: You will still be able to view each other's stories.