SENİ SEVDİM EFENDİM...
Herkes canını verecek kadar
seni severken, kimseye yük
olmamak için, kendi işini
kendin yapışını sevdim.
Başının ağrıdığını
öğrendiğimde, başımın ağrısını
sevdim.
Kuşu ölen çocuğun evine
taziyeye gittiğinde... Anne ve
yavru köpekler için koskoca
ordunun yolunu değiştirdiğinde
, merhameti sevdim,
hayvanları sevdim..
"Benim çocuğum yok,ardımdan
okuyacak kimse olmayacak"
diye ağlayan Hz.Bilal'i,
"Üzülme! Ümmeti Muhammed
her ezandan sonra sana
okuyacak" diye teselli edişini
sevdim.
Bir gün,oturarak namaz
kıldığını gören Ebu Hureyre'nin
"Ey Allah'ın elçisi, hasta
mısın?" sorusuna, "Hayır,
açım!" deyişini sevdim.
O kadar uzun süre hiç aç
kalmadım ben ama, kızın
Hz.Fatma'ya, "Vallahi kızım,üç
gündür baban bir şey
yememiştir." deyişinde, açlığı
sevdim.
Hz.Hatice'ye düğün için hediye
ettiğin gülleri sevdim...
"Hatice'nin sevgisi benim
rızkımdır." deyişini sevdim.
"Beni nasıl seviyorsun?" diye
soran Hz.Ayşe'ye, "kördüğüm
gibi" cevabını... Ve zaman
zaman "kördüğüm ne
alemde?" sorusuna, "ilk günkü
gibi" deyişini sevdim.
Sevgili kızın Hz.Fatma,her
yanına girdiğinde,ayağa kalkıp
karşılamanı, "hoşgeldin kızım"
diye öpmeni, elinden
tutup,yanına oturtmanı
sevdim.
Hz.Ali ile Hz.Fatma'yı
evlendirirken,ikisini karşına
alıp, "Ey Ali, kızımı sana cariye
olarak veriyorum, ama
unutma, sen de onun kölesisin"
deyişini sevdim