Zehranakas

Allah'ın nuru ile nurlanan bir gönlün semasını hangi bulutlar kaplayabilir? 

Zehranakas

SENİ SEVDİM EFENDİM 
          Mirâc'a çıktığında, Allah Teala, 
          "Seni ne ile şereflendireyim?" 
          dediğinde, "Beni Sana kullukla 
          şereflendir" deyişini sevdim. 
          Yine mirâçta Rabbim "İste! Ne 
          isteğin varsa vereyim" 
          dediğinde, secdeye kapanıp, 
          gözyaşlarıyla "Senden 
          ümmetimi istiyorum" deyişini 
          sevdim. 
          Refik-i Alâ'ya, Yüce Dost'a 
          giderken, "Sizi kevser ırmağı 
          başında bekleyeceğim. Bana 
          kavuşmak isteyen, elini ve 
          dilini kötülüklerden çeksin." 
          deyişini sevdim. 
          Ve Rabbimizin, "Andolsun size 
          kendinizden öyle bir 
          peygamber gelmiştir ki, sizin 
          sıkıntıya uğramanız O'na çok 
          ağır gelir. O, size çok düşkün, 
          müminlere karşı çok 
          şefkatlidir,merhametlidir 
          (Tevbe-128) deyişiyle, seni 
          sevdim. 
          Ve Rabbimizin, "Şüphesiz ki, 
          Allah ve melekleri, 
          Peygamber'e çokça salât 
          ederler (överler,yüceltirler). 
          Ey müminler! Siz de O'na 
          salevat getirin ve tam bir 
          teslimiyetle selam 
          verin."(Ahzab-56) 
          buyurmasıyla, seni daha çok 
          sevdim...Rabbim hepimizi Efendimiz’in(sav) şefaatine nail eylesin(amin)

Zehranakas

SENİ SEVDİM EFENDİM... 
          Herkes canını verecek kadar 
          seni severken, kimseye yük 
          olmamak için, kendi işini 
          kendin yapışını sevdim. 
          Başının ağrıdığını 
          öğrendiğimde, başımın ağrısını 
          sevdim. 
          Kuşu ölen çocuğun evine 
          taziyeye gittiğinde... Anne ve 
          yavru köpekler için koskoca 
          ordunun yolunu değiştirdiğinde 
          , merhameti sevdim, 
          hayvanları sevdim.. 
          "Benim çocuğum yok,ardımdan 
          okuyacak kimse olmayacak" 
          diye ağlayan Hz.Bilal'i, 
          "Üzülme! Ümmeti Muhammed 
          her ezandan sonra sana 
          okuyacak" diye teselli edişini 
          sevdim. 
          Bir gün,oturarak namaz 
          kıldığını gören Ebu Hureyre'nin 
          "Ey Allah'ın elçisi, hasta 
          mısın?" sorusuna, "Hayır, 
          açım!" deyişini sevdim. 
          O kadar uzun süre hiç aç 
          kalmadım ben ama, kızın 
          Hz.Fatma'ya, "Vallahi kızım,üç 
          gündür baban bir şey 
          yememiştir." deyişinde, açlığı 
          sevdim. 
          Hz.Hatice'ye düğün için hediye 
          ettiğin gülleri sevdim... 
          "Hatice'nin sevgisi benim 
          rızkımdır." deyişini sevdim. 
          "Beni nasıl seviyorsun?" diye 
          soran Hz.Ayşe'ye, "kördüğüm 
          gibi" cevabını... Ve zaman 
          zaman "kördüğüm ne 
          alemde?" sorusuna, "ilk günkü 
          gibi" deyişini sevdim. 
          Sevgili kızın Hz.Fatma,her 
          yanına girdiğinde,ayağa kalkıp 
          karşılamanı, "hoşgeldin kızım" 
          diye öpmeni, elinden 
          tutup,yanına oturtmanı 
          sevdim. 
          Hz.Ali ile Hz.Fatma'yı 
          evlendirirken,ikisini karşına 
          alıp, "Ey Ali, kızımı sana cariye 
          olarak veriyorum, ama 
          unutma, sen de onun kölesisin" 
          deyişini sevdim

Zehranakas

Her an huzur-u İlahîde bulunmak bahtiyarlığına eren bir kulun ruhunu; hangi fâni emel ve arzular, hangi zavallı teveccüh ve iltifatlar ve hangi pespâye gaye ve ihtiraslar tatmin, teskin ve teselli edebilir?
           Risale-i Nur