ZelalYonca

Gardiyan tekrar gülümsedi "sen bir savaşçısın" "Gerektiğinde" 
          	"Ve vahşi bir adamsın" 
          	"Olmam gerektiğinde" 
          	"Sence etrafındaki dünyaya en uygun cevabın bu mu?" "Şiddet? Şiddet asla cevap değildir, verilecek tek cevap olmadığı sürece."

ZelalYonca

Gardiyan tekrar gülümsedi "sen bir savaşçısın" "Gerektiğinde" 
          "Ve vahşi bir adamsın" 
          "Olmam gerektiğinde" 
          "Sence etrafındaki dünyaya en uygun cevabın bu mu?" "Şiddet? Şiddet asla cevap değildir, verilecek tek cevap olmadığı sürece."

ZelalYonca

Dedektif öylece dikilip Stephanie'ye baktı. Stephanie onun bakışlarına ateş saçan gözlerle karşılık verdi, tartışmaya devam etmek için ağzını açtı ama Dedektif birden dönüp yürüdü. Sanki aniden hatırlamıştı; Stephanie, Valkyrie Cain gibi görünüyor, onun gibi konuşuyor olabilirdi ama Valkyrie Cain değildi. Ve hiçbir zaman da olmayacaktı.

1_Kitap_Kurdu_1

Hepsi çok iyi alıntılarııın!!!! Bayıldııııııımmm!!!!

Prenses-Saige

@1_Kitap_Kurdu_1  Sağ ol bacım panoyu Dedektif Kurukafa alıntılarla doldurmak istiyorum istersende sende eklee
Reply

ZelalYonca

"Bilmediğin bir şey var mı Gordon?" diye sordu Valkyrie, telefonunu açarken.
          
          "Hiçbir önemli şey yok."
          
          İçini çekti. "Senin ve Skulduggery'nin neden bu kadar iyi anlaştığını anlayabiliyorum."
          
          "Gezegen büyüklüğündeki egolar birbirlerinin etrafında bir yörünge oluşturma eğilimindedir. Peki, bu ne anlama geliyor?
          
          "Bu seni ne yapıyor acaba?" diye merak ediyorum.
          
          "Benim egom yok."
          
          "O zaman muhtemelen bir ay olurdun."
          
          "Ben ay değilim."
          
          "Hatta belki de bir gaz devi."
          
          "Ve ben gaz halinde değilim. Ben güneşim, ne dersin? İkiniz bir değişiklik olsun diye benim etrafımda yörüngede dönebilirsiniz." Defteri kapattı. "Bunun için teşekkürler, Gordon. Gerçekten sohbet etmek için zamanım olduğunda geri döneceğim, tamam mı?"
          
          "Bunu sabırsızlıkla bekleyeceğim. Kendine iyi bak, Bir Numaralı Yeğen."
          
          "Her zaman yaparım."

Prenses-Saige

"Ya sen?" dedi zor anlaşılır bir sesle. "Pişmanlık?"
          "Çok," dedi Kurukafa.
          Tesseract'ın nefesi göğsünde hırıldadı. "Yaşamanın güzel yanı o. Geçmişteki hataları düzeltmeye fırsatın oluyor."
          "Ya da yenilerini yapmaya."

Prenses-Saige

"Bu görev hakkında bir şeyler bilen herkes öldüyse şimdi ne yapacağız?"
          "Birilerinin hayatta kalıp Meritorious'a rapor verdiğini düşünmek yanlış olmaz."
          Valkyrie Dedektif'e baktı. "Öyleyse, eskiden Lament'in grubunda olan birini bulmalıyız. Bunu nasıl yapacağız?"
          Dedektif şapkasını taktı. "Bir adamın en iyi arkadaşlarını bulmak istiyorsan bunu kime sorman gerekir?"
          Valkyrie gülümsedi. "Düşmanlarına."

Prenses-Saige

Dedektif ellerini masanın üzerine koydu ve öne eğildi. "Beni duymuşsundur. Neler yapabildiğimi biliyorsundur."
          "Yani?"
          "Duyduğun hikayeler gerçeğin karşısında hiçbir şey kalır. Valkyrie'ın başına bir şey gelecek olursa sana yapacaklarım da gerçeğin yanında hiçbir şey kalır. Ben edinebileceğin en kötü düşmanım, Silas. Şimdi bana bak ve soruma dürüstçe cevap ver."