Doğduğum yerin bir bataklık olduğunu öğrenmem için ayaklarımın çamura batması yeterli olmuştu. Zamanla bataklığın ne kadar derin ve kudretli olduğunu gördüm. Tutunacak bir dal aradım ve her bir bulduğum dala beni dibe çekmekten kurtarması için sıkıca tutundum. Hayatım her bir dalın kırılışını ya da elimden kayışını izleyerek geçti ve her elimden kayan dalda, beni yarı yolda bırakan her bir dalda, bataklık beni daha çok içine çekerken ve ben her geçen saniye daha da çamurla kaplanırken zor yoldan öğrendim güçlü olmayı. Ellerimin arasından kayıp giden her bir dal ellerimde nasırlar oluştururken artık daha güçlüydüm, beni yarı yolda bırakıp  kırılan dallarla daha çok çamura saplanırken daha da güçlüydüm ve sonunum çamur olduğunu bildiğim her saniye daha da güçlendim. Artık çamura saplanacağımı biliyordum ve artık tüm savaşım bataklıktan biraz daha uzak durmak biraz daha geciktirmekti soluk borumun çamurla tıkanmasını. Biraz daha fazla nefes almak istiyordum sadece ve bir kez daha zor yoldan fark ettim ki en kolay nefes aldığım zaman ellerimin bir dalı tuttuğu zaman değil, ellerimin içimdekileri döktüğü zamandı. Çünkü ancak o zaman çamurla baş edebilirdim. Kurtuluşum bataklıktan çıkmak değil bataklıkta yaşamayı öğrenmekti. Ve benim çamurla baş etme yolumdu yazmak.
  • Eskişehir
  • JoinedFebruary 19, 2014


Stories by _-ADA-_
Kıyıya vuran hayaller by _-ADA-_
Kıyıya vuran hayaller
Afra korkularıyla büyüyen genç bir kızdı. Her zaman attığı adımları defalarca düşünürdü ta ki ailesini kaybed...
ranking #126 in ağabey See all rankings
Ne fark eder by _-ADA-_
Ne fark eder
Burada yazan şey sizin okuyup okumamanızı ne kadar etkiler? Ne yazdığım ne fark eder?
ranking #1 in eder See all rankings