Nuri pakdil gibi kendime acımasızdı anlatamadıklarım.
Erdem bayazıt kadar büyülü müydü mısralarım?
Cahit Zarifoğlu kadar karanlıktı yaşadıklarım.
Oğuz Atay kadar kalabalık mıydı yalnızlığım?
Sabahattin Ali kadar var mıydı sığdıramadaklarım?
Attila İlhan gibi karmakarışıktı duygularım.
Nazım Hikmet kadar gizliydi sustuklarım.
Özdemir Asafın Laviniası kadar fazlaydı hissetiklerim.
Edip Canseverin mutluluk papatyası kadar kirlenmişti benliğim.
Cahit Zarifoğlunun karanlığına sığınayım derken.
Oğuz atayın yalnızlığında boğuldum.
Özdemir Asaf gibi severken,
Erdem bayazıta büründüm.
Attila İlhan gibi farklıyken,
Bir çok insan barındırdım.
Sabahattin Ali gibi büyülü kelimelerimi.
Edip Canseverin gözyaşlarıyla suladım...