Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..
Öncelikle merhaba uzun bir süre burada olamayacağım ve ya belki de hiç gelmem... Çünkü bu sosyal medya uygulamaları yüzünden derslerimi ve zamanımı ne kadar harcadığımı fark ettim. Hesabı kapatmayacağım. Bir daha gelmeme olasalığıyla bir şeyler söylemek istiyorum. Burada Muhteşem arkadaşlar edindim ve muhteşem zaman geçirdim. Hepinizi çok seviyorum. Dikkatli olun. Evden çıkmayın. Sizleri asla unutmayacağım ♡