"Aşırı solcudur aşk, bu yüzden insanların sol yanını hedef alır. Ve aşk bu kadar solcuyken içinden sağ çıkmak imkânsızdır." -Deniz Gezmiş
Kaçık. Evet, beni anlatan tek kelime bu. İçimde iki veya daha fazla ruh hapsolmuş durumda. Bazen dünyanın en iyimser insanı olur, Polyanna'ya bile taş çıkartırım; Bazen de bütün dünyanın beni üzmek için var olduğuna inanacak kadar karamsarımdır. Bazen Tanrı'ya tüm kalbimle inanırım çünkü Tanrı olmazsa cennet ve cehennem de olmaz. Bense iyi insanların ödüllendirilmesi taraftarıyım; Bazen Tanrı'ya inanmam, çünkü küçük çocukları, zavallı anneleri bu kadar üzmesini anlayamam... Ben bir kaçığım, aynı zamanda Tanrı'nın cennetine asla kabul etmeyeceği bir günahkâr.
#
Hissettiklerim suya geçirilen yazıya benziyor. Yok olmaları o kadar basit ama aynı zamanda bir o kadar da büyüleyici. Ölünce cennete veya cehenneme gidebileceğimi sanmıyorum. Açıkçası benim yerim araf ve her zaman öyle kalacak gibi. Çevremde bu kadar insan varken beni anlayan birilerinin olmaması, içimde bu kadar biriken acı varken ağlayamamak ve beynim binlerce kelimeye gebeyken susmak acıdan başka bir şey vermiyor bana. Mutluluk ne demektir, nasıl yaşanılır, ne hissettirir veya başlı başına bir his midir, bilemem. Mutlu olduğum zamanlar bir elin parmak sayısını geçmez. Ve bu kısıtlı zamanlarda asla diğer insanlar gibi hissedemem. Daha çok eksik hissederim çünkü acı artık benim bir parçam ve onu hissetmeyince boşluğu hissediyorum. Mazoşist olmadığımı düşünüyorum, yine de acıyı bir şekilde seviyorum. Çünkü mutluluk, sevgi, korku, heyecan, aşk, şaşkınlık gidince geriye seninle tek şey kalıyor. Acı.
- JoinedApril 25, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or