Bebeğime, hayatımın yarısında var olan ne derdim varsa dinleyen ve ben ağladığım ötmeyi bırakan her şeyden çok sevdiğim kuşuma, Nuri'ye;
Bebeğim, ne desem bilmiyorum. Sadece gittiğini biliyorum. Gittiğini, bir daha görüşemeyeceğimizi biliyorum. Bir daha avuçlarımın içinde seni hissedemeyeceğimi biliyorum. Bir daha bana sen uyurken ışığı açtığım için bağıramayacağını biliyorum. Bir daha sana peynir veremeyeceğimi biliyorum. Artık veda edenin ben değil, sen olduğunu biliyorum. Bir daha seni sinir edemeyeceğimi biliyorum. Bir daha bana iyi geceler demeyeceğini biliyorum. Bir daha ben ders çalışırken ne çalışıyorum diye bakmayacağını biliyorum. Bir daha beni sabahın köründe uyandırmayacağını biliyorum. Keşke diyorum, keşke sana veda ederken son vedamın alelacele olacağını da bilseydim. Keşke seni bir daha göremeyeceğimi de bilseydim. Keşke saçma salak, bencilce davranmaktansa sen gitmeden önce bir kez görebilseydim seni. Keşke son bir kez sana seni her şeyden, herkesten çok sevdiğimi söyleyebilseydim. Keşke sana bir gün tekrar karşılaşacağımızı söyleyebilseydim. Beni affet olur mu bebeğim? Yanında olamadığım her an için özür dilerim. Sana bakamadığım her gün için özür dilerim. Bu belki bir veda, belki değil. Ama bil ki, seni seviyorum bebeğim. Sen benim Nuri'msin ve seni asla unutmayacağıma söz veriyorum.