__0974

Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. hayat sana karanlık, manasız gelir. insan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. hiçbir insanın hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. hava sıkıcı ve manasızdır. ya fazla sıcak ya fazla soğuk ya fazla yağmurludur. gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerinin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir.

__0974

Şiddetli bir rüzgar ruhundan bir sis tabakasını sıyırıp götürmüş gibi içinin birdenbire aydınlandığını, bir hafiflik bir genişlik duyduğunu görürsün. eski sıkıntı pır deyip uçmuştur. gözlerin etrafa memnuniyetle bakar ve sen de gevezelik edecek bir arkadaş aramaya başlarsın. işte iki gözüm ciltlerle kitabın, saatlerce tefekkürün yapamadığı işi iki kirli kağıt başarır(para). Sen ruhumuzun bu kadar ucuz bir bedel mukabilinde takla atmasını haysiyetine yediremediğin için belki daha asil sebepler peşinde koşarsın, gökyüzünde birkaç yüz metre daha yükselen bir bulut, yahut ensene doğru esen serince bir rüzgar, yahut O esnada aklına gelen zekice bir fikir, sana bu değişmenin sebebi gibi görünmek ister. Fakat söz aramızda, iş bunun tamamıyla aksinedir, cebimize giren 2 lira sayesindedir ki havanın biraz açıldığını görmek, rüzgarın serinliğini hissetmek, Hatta akıllıca şeyler düşünmek mümkün olmuştur... 
Reply

__0974

Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir Cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapmazsak büsbütün çılgına döneriz. Mamafih insanlarda bu merak olmasa Doktorlar açlıktan ölürlerdi. Bu depresyon kelimesine yapışıp iç sıkıntısının uçsuz bucaksız denizinde bocalarken karşına uzun zamandan beri görmediğim bir ahbap çıkar. Kılık kıyafetinin düzgünce olduğunu görür görmez derhal aklına kendi meteliksizliğin gelir ve gafil dostundan, talihin varsa, bir iki lira borç alırsın... İşte ondan sonra mucize başlar.
Reply

__0974

Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. hayat sana karanlık, manasız gelir. insan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. hiçbir insanın hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. hava sıkıcı ve manasızdır. ya fazla sıcak ya fazla soğuk ya fazla yağmurludur. gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerinin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir.

__0974

Şiddetli bir rüzgar ruhundan bir sis tabakasını sıyırıp götürmüş gibi içinin birdenbire aydınlandığını, bir hafiflik bir genişlik duyduğunu görürsün. eski sıkıntı pır deyip uçmuştur. gözlerin etrafa memnuniyetle bakar ve sen de gevezelik edecek bir arkadaş aramaya başlarsın. işte iki gözüm ciltlerle kitabın, saatlerce tefekkürün yapamadığı işi iki kirli kağıt başarır(para). Sen ruhumuzun bu kadar ucuz bir bedel mukabilinde takla atmasını haysiyetine yediremediğin için belki daha asil sebepler peşinde koşarsın, gökyüzünde birkaç yüz metre daha yükselen bir bulut, yahut ensene doğru esen serince bir rüzgar, yahut O esnada aklına gelen zekice bir fikir, sana bu değişmenin sebebi gibi görünmek ister. Fakat söz aramızda, iş bunun tamamıyla aksinedir, cebimize giren 2 lira sayesindedir ki havanın biraz açıldığını görmek, rüzgarın serinliğini hissetmek, Hatta akıllıca şeyler düşünmek mümkün olmuştur... 
Reply

__0974

Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir Cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapmazsak büsbütün çılgına döneriz. Mamafih insanlarda bu merak olmasa Doktorlar açlıktan ölürlerdi. Bu depresyon kelimesine yapışıp iç sıkıntısının uçsuz bucaksız denizinde bocalarken karşına uzun zamandan beri görmediğim bir ahbap çıkar. Kılık kıyafetinin düzgünce olduğunu görür görmez derhal aklına kendi meteliksizliğin gelir ve gafil dostundan, talihin varsa, bir iki lira borç alırsın... İşte ondan sonra mucize başlar.
Reply

__0974

şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp, bulabildiğim en merhametli cevabın dizlerine yaslamak istiyorum başımı.

__0974

sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek.
Reply

__0974

bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücudumu yere bırakmak istiyorum. uyumalıyım. uzunca bir süre.
Reply

__0974

düşüncelerimi toparlayamıyorum. melodi sol kulağımdan sağ kulağıma yankılanıyor. aradaki geçiş iliklerime sızıyor. uzun uzun yazamam ki ben. sıkılırım. parmak boğumlarıma işlemiş bıkkınlık. kan oturmuş parmaklarımın uçlarıma.  yetim gibi.