Tamam, tamam biliyoruz. Eski şarkılar gibi güven veren az şey var bu dünya da ama neden herkes kaybettiklerini anlatır da, kazandıklarını paylaşmaz. Her zaman farklı tonlar, farklı renklere çaldıkça ayrılık girermiş şehre. Üstelik yetmezmiş gibi; Kar beklerken mevsiminde, yağmurla yıkarmış insan yüzünü yada damarları paslanırmış, kabri kalbinden daha sert bir ayrılık yaşarmış. Şimdi havanın tadını tadabiliyor, soğuğun seni kavradığını hissediyorsan, ruhuna varıncaya dek sus. Kalkıp senin ağacının dallarından herhangi birine, bir başka bir meyveyi aşılama yapmaya kalksa bile bir insan, selamı kesme. Yaralarından, Yar'ından utanmamalısın. İnsanın kırıldığı kadar, sağlamlaştırandır belki yaşam'ak. Neyse, her neyse; konumuz bu değil. O son kadehi içmeyecektik arkadaş. Ama olsun içmesek dökülecekti. İçimiz el vermedi