__niloya__

Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. “Çiçeğim işte şunlardan birinde,” deriz kendi kendimize.
          	
          	"La Petit Prience"
          	
          	

__niloya__

anlatamam biliyorum. bu beni çok yoruyor artık. sokağımı kaybetmek ve tokamı kopartmak üzereyim. aynaları sevmiyorum. umurumun dışına çıkamamak bir çok şeyi keskinleştiriyor bende ve ben gitgide. gitgide keskinleşiyorum şikayetçi olsun varsın adım ama artık. ama artık bacaklarım o eski şevkli adımları atamıyor. bağışlayın beni ezberimin elleri çok ağır. hafızamın yumrukları balyoz gibi. yanaklarım kıpkırmızı. gözlerim mosmor. ağlamıyorum ama ağlamak üzereyim. anlatamam biliyorum ama ne yapacağımı da hiç bilmiyorum. sokağa çıkıyorum. köpeklerin başını okşuyorum sorun yok. kediler ile bile sorun yok ama siz. siz öyle değilsiniz çok başkasınız. hadi gidiyoruz diyorsunuz ve gidebiliyorsunuz bir yerlerden. ben öyle değilim ben korkuyorum. değişimden korkmuyorsunuz ama ben her şey, her zaman aynı kalsın istiyorum. değişen şeylere alışmaya çalışırken ezildim kaldım zaten kaç binanın altında. bunu size söyleyemiyorum çünkü kahkaha atarsınız biliyorum. attınız da. içim bir çocukmuş, öyle söylediniz. eminim söyledikten birkaç dakika sonra unutmuşsunuzdur ama ben kaç gece, çok gece oturdum düşündüm bunu. kaç soru, çok soru sordum şu kadarcık kelimelere ama siz böyle yapmıyormuşsunuz. nasıl yapmıyorsunuz inanamıyorum size. çocukken de hep ritmi kaçırırdım ama o zaman böyle olmuyordu. tekrar deneyebiliyordum. siz gördüğünüz ilk uyumsuzlukta büyük insan harcamaları yapabiliyorsunuz ve ben bundan çok korkuyorum. ne yapacağımı bilmiyorum. ne yapacağımı bilmiyorum. bir tokayı anısı var diye yıllarca sakladığımı size söylediğimde neden öyle baktınız bana? o kadar komik miydi? tamam belki o an soramadım size bunları ama bilmiyordum siz hiç böyle şeyleri düşünmüyormuşssunuz? nasıl düşünmüyorsunuz? ben korkuyorum. ben bundan çok korkuyorum.  

__niloya__

deli gömleğini ütüsüz de giyebilirsin. sana söz veriyorum, duyguların hakkında dünya böyleyken soru sormayacağım. uzun uzadıya sıralanan cümlelerimi bir kaldırıma tükürdüm, yanına öyle geldim. artık bir kavgam bile yok. uyu. eğer uyursan sabah olur. zaten sabah ve böyle şeyler hep olur.

__niloya__

Ben size bu cümleleri yazarken Türkiye'nin en güzel sahilleri yanmış, en güzel kıyıları sel altında kalmış, en güzel kız çocukları beş para etmez adamlar tarafından öldürülmüştü. Akıl almaz bir utanmazlık iktidarı ve iktidar destekçilerini ele geçirmişti. Hiç de gülünç olmayan palyaçoların rehineleri gibiydik. Hala öyleyiz. Gülüyorsak bile acı acı.