Düşüyorduk, acıdan bazen ağlıyorduk. Ama sonra kalkıyorduk. Canımızın acısını önce önemser, ardından yok sayardık. Hıçkırarak uyurduk bazen ama ertesi sabah kururdu gözyaşlarımız. Bazen bir enkaza dönüşürdük ama muhakkak yeniden inşa ederdik kendimizi. Solardık. Aniden bir damla suyla yeniden başkaldırırdık aykırı şekilde. Zaman. Zaman her şeye dermandı. Tek bir şeyden başka. İliklerimize kazınan insanın yokluğundan başka. Asırlar dahi geçse, geçmeyecek tek şey onların yokluğuydu.