Merhabalar, merhabalar canlarım size bir kesit atmaya geldim.
Katran/Gökyüzüne Asılmış Ruhlar
Bir... İki... Üç
Sırtına inen darbelerin başı bu şekildeydi. 'Kendi isteğiyle' kaçırılmıştı ve bu hiç hoşuna gitmiyordu. Burdan çıkabileceğinin farkındaydı ama bunun için öncelikle yalnız kalması gerekiyordu. Raziel sayesinde göz rengini değiştirmiş ve kendisini daha az tehlikeli kılacak bir renk seçmişti ancak bu o kadar da uzun sürmeyecekti bu sebeple ne kadar çabuk giderlerse onun için de bir o kadar iyiydi. Lanet olsun, oldukça zor bir durumdaydı!
İçinden sırtına inen darbeleri saymaya devam etti. Burdan kurtulduğu zaman heryeri birbirine katması gerektiğini aklının bir köşesine büyük harflerle kazıdı. Onu ölene kadar burda tutamayacaklarının elbette farkındaydı eğer öyle bir düşünceleri varsa hiç düşünmeden Raziel'ın sözünden çıkabilirdi tabii bunu şuan yapamazdı yoksa Raziel ona daha beterini yapmak için elinden geleni ardına koymazdı. İşler kelimenin tam anlamıyla boka batmıştı...
Üç yüz elli... Sırtına inen kırbaç darbelerinin sayısıydı, içinden geçirdiği sayının ardından sırtına inen darbeler durmuştu anlaşılan o ki arkasındaki adam yorulmuştu. Kendisinin sabahtan akşama kadar hatta günlerce adamları kırbaçladığı olmuştu, konu işkence olduğu zaman içindeki şeytan şah'a kalkıyordu. Gözlerine gelen sıcaklığı hissetmesinin ardından gözlerini sıkıca yumdu, arkasındaki adam kırbacı havada salladıktan sonra bir kenara fırlattı ve kemerindeki anahtarı çıkardı. Aaron adamın ayak seslerine dikkat kesildi birkaç adımın ardından adam duraksadı ve elindeki anahtarların sürtünme sesinden anladığı kadarıyla anahtarı kapıya takmıştı. Kapının açıldığına karşın çıkan tiz sesi ayak adımları ve onun ardından tekrar kapının tiz sesi takip etmişti bu da görevli askerin gittiğinin işaretiydi. Gözlerini açıp karşısında ki manzaraya baktı. Bomboş, tam da istediği gibi.
Yayım tarihi, 13 Temmuz olacak yani oldukça az bir zaman kaldı :)
~Şevval