_tsubasa

Sanat Güneşi'nin ölümünün 25. yılı. Ömrün seni görmeme yetmedi Paşa'm ama sen hâlâ benim ve yüzbinlerce kişinin kalbinde, beyninde, ruhunda şarkılarınla yaşıyorsun. Kahrettiğin de oldu şarkılara, ama her zaman dediğin gibi şarkıların seni yaşatıyor hâlâ. Senin gibi söyleyen, büyük bir tutkuyla sanatını icra eden başka kimse tanımadım. Çok fazla farklı şarkı dinliyorum, ama en sonunda dönüp dolaşıp kendimi senin bestelerini dinlerken buluyorum. Çünkü biliyorum, sadece senin şarkıların ruhumu doygunluğa ulaştırıyor. Konserlerine katılamadım, sanatını icra ettiğin gazinolara gidemedim, radyodan şarkılarını dinleyemedim, televizyonda boy gösterdiğin yılbaşı programlarını seyredemedim. Diyorlar ya hani "Yanlış çağda yaşamanın stresi içindeyim." diye, işte bunu iliklerime kadar hissediyorum şu anda. İşte bu yüzden, bu akşam, bu hüzünle senin şarkılarını açacağım. Seni anmanın, yad etmenin en çok yakışan yolu bu olsa gerek. 
          	
          	Nurlar içinde yat Paşa'm. 
          	
          	24.09.2021

kendihalinddeli

@_tsubasa  şarkılarını dinlerken benim de hissettiğim tek şey 'yanlış çağda yaşamanın stresi' ama en azından seviniyorum ki dinleyebiliyoruz. o zamanın verdiği tadı asla alamayacak olsak da.
Reply

_tsubasa

Sanat Güneşi'nin ölümünün 25. yılı. Ömrün seni görmeme yetmedi Paşa'm ama sen hâlâ benim ve yüzbinlerce kişinin kalbinde, beyninde, ruhunda şarkılarınla yaşıyorsun. Kahrettiğin de oldu şarkılara, ama her zaman dediğin gibi şarkıların seni yaşatıyor hâlâ. Senin gibi söyleyen, büyük bir tutkuyla sanatını icra eden başka kimse tanımadım. Çok fazla farklı şarkı dinliyorum, ama en sonunda dönüp dolaşıp kendimi senin bestelerini dinlerken buluyorum. Çünkü biliyorum, sadece senin şarkıların ruhumu doygunluğa ulaştırıyor. Konserlerine katılamadım, sanatını icra ettiğin gazinolara gidemedim, radyodan şarkılarını dinleyemedim, televizyonda boy gösterdiğin yılbaşı programlarını seyredemedim. Diyorlar ya hani "Yanlış çağda yaşamanın stresi içindeyim." diye, işte bunu iliklerime kadar hissediyorum şu anda. İşte bu yüzden, bu akşam, bu hüzünle senin şarkılarını açacağım. Seni anmanın, yad etmenin en çok yakışan yolu bu olsa gerek. 
          
          Nurlar içinde yat Paşa'm. 
          
          24.09.2021

kendihalinddeli

@_tsubasa  şarkılarını dinlerken benim de hissettiğim tek şey 'yanlış çağda yaşamanın stresi' ama en azından seviniyorum ki dinleyebiliyoruz. o zamanın verdiği tadı asla alamayacak olsak da.
Reply

_tsubasa

Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır."
          
          Hem savaşın hem de ülkenin kaderini çizen bu söz Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktalarından biriydi. Öyle bir milli bilinç uyandı ki, bundan sonra hiçbir savaştan yenik ayrılmadık.
          
          Sakarya Meydan Savaşı'nın 100. yıl dönümünde de, Atamın ve bağımsızlığına düşkün vatan evlatlarının çabaları sayesinde, bugün Türk'e yakışan bir bağımsızlıkla yaşamımı sürdürüyorum. 
          
          Bunun için size minnettarım.
          
          Huzur ve ışıklar içinde uyuyun.

_tsubasa

Cennetin nuru, cehennemin karanlığını aydınlatabilir mi?

_tsubasa

@Ridelfuego Yazdığın ilk paragraf üzerine oturup düşündüm ve kendi açıklamamın kaynağını buldum sanırım. Umudum bana iyinin kötüyü alt edebileceğini söylüyor ve bu umut inancımdan doğuyor.
            
            Kötünün varlığının bize iyiyi göstermek olduğunu üstteki yorumumda belirtmiştim. Aslında kötüyü iyiye giden bir yol olarak değil de iyi kavramının var oluş sebebi, ona anlam katan bir faktör olarak gördüğümü ifade etmek istemiştim. Yani kötü olmasaydı iyinin de mana ve işlevi kalmazdı. Bu durum tam tersi için de geçerli.
            Sanırım bu noktada bir paradoksun içine girmiş bulunmaktayım :d 
            
            Yazdıklarımın üstteki paragrafla çelişmesinin nedeni sanırım ilk paragrafta bu döngüye girmemek adına kaçış yolu olarak umut ettiğim şeyi, yani iyiyi tercih etmemdi. 
            
            Görüşüne büyük oranda katılıyorum. Benim de üzerinde düşündüğüm, daha karanlık da olsa bir olasılık. 
            
            Sadece takıldığım ufak bir nokta var, cevaplarsan çok memnun olurum. Neden insanın içindeki temel unsurun kötülük, yani karanlık olduğunu düşünüyorsun? 
Reply

Ridelfuego

@_tsubasa  Bazen “yeteri kadar umut etmekle mı alakalı acaba?” dediğim oluyor. Bazen "herşey için artık çok geç." diyorum.
            
            Dinlerin, cennet ve cehennem imajlarının ötesinde iyilik ya da güzelliğin,  aydınlık ve ya ışığın insan ruhunun içinde yer aldığını görüyorum pek çoğu zaman. Ama; benim metaforum şöyle: 
            
            Sanılanın aksine her insanın içindeki temel unsur kötü olan karanlık. Ama yüklenen iyi misyonlarla aydinlaniyor. Evet cennet ceheneme ışık tutuyor. Lakin insan ruhunun karanlığı cok daha derinde, çok daha gizil. Ve mum yoksa şayet ışık da, cennet vaadide yetmiyor... Birinin/ bir şeyin yakması gerekiyor o meşaleyi. Bu nedenle katılıyorum metaforuna.
            
            Lakin ne denli yeterli geliyor orası muamma daha kötüsünü görüp iyi ola bilmek için ille bizi irgalamasi gerekiyor . Oysa iyi olmanin temeli bir cehhenem önermesi de olmamalı aslında.. 
Reply

_tsubasa

@Ridelfuego Cennet ve cehennem kavramlarını iyilik ve kötülük üzerinden metaforlaştırarak yazdığımdan aynı şekilde fikrimi belirteceğim. Her formun kendisinin zıddını da barındırdığı gibi kötülüğün de iyiliğin varlığından doğmuş olduğunu düşünüyor ve iki kavramın da bu üstünlük yarışında henüz belli bir fark yarattığını göremiyorum, bu yüzden bir belirsizlik var sanki. Ama aynı zamanda inancım gereği yaratılan her şeyin iyi bir amaç uğruna meydana geldiği fikri de bende ağır basıyor ve cehennemin de cennet için var olduğunu, kötünün bize iyiyi gösterdiğini hissediyorum. Bence aydınlatma ihtimali yüksek ama senin de görüşünü almak isterim.
Reply

_tsubasa

Kaşif olarak doğdum, bunu hissediyorum. Daha kat etmem gereken çok yolumun olduğunun da idrakindeyim ancak bu serüveni nasıl geçireceğime dair bir fikrim yok.

_tsubasa

@Ridelfuego Teorilerin oldukça mantıklı geldi açıkçası :)  
            Aynı zamanda içerisinde hem erdem hem kötülük barındıran bu hareketi iki seçenek arasında sıkıştırmak çok doğru gelmedi, davranışları belli kalıplara sıkıştırıp isim vermektense olayın nedenine inmek daha mantıklı aslında. 
            Ve haklısın, Robin bunu, bir nevi hayat mottomu gerçekleştirmeyi, başardı. Umarım ben de yapabilirim. Görüşlerime tamamen dışarıdan ve objektif bir gözle bakıp bu satırları yazmış olsan da bana umut aşıladığın için teşekkür ederim:)
            
Reply

Ridelfuego

@_tsubasa  ben ise bir üçüncü renk daha getiriyor ve diyorum ki belki sadece alt benliğinde, egosu tarafından esir alınmış  bir  cliptomani hastasıydı..belki sadece hayatı olduğu gibi yaşıyordu o kadar .. yani dünya ikileminin kıyısından döndü bu sayede belkide. (^^) Belki sadece avlanmayı seven bir okciydu tek hedef hayatta kalmak olan zoraki bir kahramandı da küçük jonn çeldi belki aklını.  (:  Yani diyorum ki senin kasifligin böyleyken (yani keşfetmeye düşünmeye ve  sorgulamaya yatkın ) Robin Abimiz de böyle bulmuştu hayattaki misyonunu ... Ama.ne olursa olsun en güzeli hür iradesi ve öz benligi ile adım atıyor olmasıydı bana göre ki senin de öyle çünkü her kasifligin bir portal açıtığına inanırım ben daima. Karayı görenlerde bu uzun ve devinimsel  yolculuğu layıkıyla tamamlayıp, keşfin çekirdeğine  inebilenler oluyor aslında. Ki Robin Hood Abimiz de  başardı bunu bir şekilde degil mi ( ꈍᴗꈍ)
            
            Seninde gönlünde şüpheye yer bırakmayacak şekilde seferini tamamlayacagina inancım tam bu nedenle . Yoksa bunca ince eleyip sık dokuyamazdın inancın konusunda.^^
             
Reply

_tsubasa

Şunu da eklemeliyim, inançlı bir insanım ama bu imanımı güçlendirmek için içimde şüphe bırakmamam gerektiğini hissediyorum. Kalpten inanmak istiyorum, dilime malzeme etmek değil.
Reply