Kendimi kötü hissettiğimde yıldızları izlerim hep. Her bir yıldızı bir umut görür, her yıldız kaydığında yine bir insanın yalnızlığıyla kavuşmasını duyarım. Sondaki sessizlik. Çaresizliği dinlerim.
Bazen o umutların bir insan olacağını unuturum. Bir insanın gidişini ses çıkarmadan izlemeyi yıldızlardan öğrendim.
Bazen ağlarım sessizce. “Kaymasın yıldızlar.”
Bazen kızarım. “Bu hayatı sevmesinler bu kadar.”
Bazen gülerim. “Çaresizlikte boğulacak ay.”
Bazen... susarım.
Sustum. Susuyorum çünkü içimdeki yıldızlar parlamıyor.
Kaymıyor da.
16 Mayıs bir yıldız kayacak ve ben göremeyeceğim.
Sizin için gökyüzünde olacağım.