“anne rahmine düştüğüm an yok edilmeliydim ben. kahrediyorum var olduğum her yeri. önce çiçekler açıyor dokunduğum yerde, sonra nefesim değiyor, solduruyorum. umutlar yeşertiyorum, kendi elimle mahvediyorum. var olmam hata benim, olmamalıydım en başında. bulaşmamalıydım insanlara, insanlığa. çünkü ne haddime dokunmak hayatlarına? neden mürekkebin suya dokunması gibi, parmak ucumla değdiğim anda kirletiyorum hayatlarını? bir yangın çıkartıp ardımda isler bırakıyorum. yapmamalıyım. kaybolmalıyım bu dünyada. kaybolmalıyım bir anda. benim var olduğum noktalara, çok daha güzel biri koyulmalı. çok daha sevecen. çok daha sevgi dolu. çok daha aşık. çok daha mutlu. çok daha güçlü. ancak aynı zamanda çok daha zayıf. mutlu edecek biri olmalı. çünkü ben çok mutlu edildim. ama kimseyi mutlu edemedim. lanetliyim, en büyük lanetim kendimim. hayatımda karşıma hep muhteşem fırsatlar çıktı. bense kendi lanetimi kendim yarattım. şimdi de ölüyorum. kendi lanetimin içinde.”