Kendimi koruma içgüdüsü tüm bedenimi sardığında savunmak amacıyla, refleksle elimdeki bıçağı bana uzanan eline doğru savurdum.
Dudaklarından kısık bir inilti çıktığında yaralandığını anlamam uzun sürmedi. Bakışlarım avucumun içinde sıkı sıkıya tuttuğum bıçağın kanlı ucuna dokundu. Saniyesinde bakışım yaralandığını düşündüğüm yere; eline çarptı. Savurduğum bıçak elinin iç kısmına denk gelmişti ve loş ışıkta net görünmese de avucundaki koyu renk sıvı belirgindi.
Aldığı bıçak darbesiyle yaralı elini yumruk yaptı. Gözlerim hızla yüzüne kaydı. O, acının getirdiği hoyratlıkla karşımda duruyordu. Bense birine zarar vermiş olduğum gerçeğiyle yüzleşirken bir de şaşkınlık içindeydim. Şaşkınlığımın sebebi onu yaralamış olmam değildi. Beni şaşırtan asıl şey, yaralamış olduğum kişinin beklediğim kişi çıkmamasıydı.
Hayır o Reha Sahir değildi.
Elinden yaraladığım kişi, birkaç dakika öncesinde masasına rastgele oturduğum Adem Akhisar'dı.
KARAMBOL BÖLÜM 1'DEN
- aeut