''...Çünkü umut her şeydi bazen umut etmek bile yaşamaya devam etmek için yeterdi. Ve benim de umudum vardı. Umut toprağa ekilen bir tohumun, üstündeki kalın katmanı delip çıkacağına inanmak gibidir. Tohumun çürük ve herhangi bir sebepten dolayı filiz olmama ihtimali de vardır ama çiftçi tohumun toprağı delip filiz olma ihtimaline tutunur.
Hayatın kötü gitme ihtimali de vardır ama ben er ya da geç iyi gideceği ihtimaline tutundum. Güzel günler için yaşıyorum başka bir tabirle. Bugün değilse yarın, yarın değilse bir sonraki gün elbet benimde mutlu olduğum, ölü gibi yaşamadığım günler gelecek.
Umudum olmasaydı şu an burada olmazdım belki. Ama umudum vardı işte, ölü gibi de olsa hayatımı sürdürmemi sağlayan umudum. Umut etmek inanmak demekti.
Mesela gözyaşlarım yüzümden salına salına akarken gelecek gülümsemeler için temizlik yaptığına inanıyorum. Ama asla vazgeçmeyeceğim çünkü umudun tek şartı budur.
Boğulmak için suya ihtiyacım yoktu benim. Şuan da olduğu gibi düşüncelerimde boğulurdum sık sık.''
- Hell
- JoinedJune 9, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or