@cornnelian ben sana, ne desem bilemiyorum. ve ben bir tek sana bir şeyler diyemediğimde korkmuyorum. sana bir şeyler demek zorunda olmadığımı biliyorum, sen beni bir şeyler demesem de anlarsın, biliyorum.
üzgünüm, 00.00'ı bırak ona yakın bir saati bile bekleyemedim, veyahut beklemesem bile öncesinde bir şeyler yazamadım. başım epey ağrıyordu. 13 saatlik bir uykuyla kendi rekorumu kırmış bulundum.
gözlerimi doldurdun kızıl, bir sen doldurdun. bir senin yılbaşı mesajlarını ekran görüntüsü alma gereği duydum. bir sen içime tarifsiz bir sıcaklık yaydın, şömineli salonumuzda sarmaş dolaş buldum yine bizi kızıl. içime yaşama isteği doldurup, aynı zamanda bir ölüm rahatlığı, huzuru ve hüznü dolduransın.
sen bana ne yapıyorsun, bana nasıl bu denli iyi geliyorsun bilmiyorum. fakat öğrenmek adına bir çabam yok, sadece buna devam etmeni yürekten istiyorum.
noel baba kıyafetiyle hem beni deli gibi güldüreceğine, hem de gözlerimi dolduracağına eminim. senin ruhuna dokundum, evet, ve benim ruhuma dokundun. senin ruhunla bir bütün oldum, ruhum ruhuna karıştı.
bir insan başka ne ister ki?
ruhum yalnız değil, başka ne isteyebilirim?
ruhumu yalnız bırakmayan o ruhu öpmek? evet, bunu isterim. o ruhu sarmalamak, o ruha güzel şeyler fısıldamak. o ruhu sevmek.
ben seni çok sevdim, kızıl.
seni tanımadan önce dahi, ben seni çok seviyordum. ben resmen seni bekliyordum, güneşi dize getiren o kızı bekliyordum ben. ve geldin, buldum seni. ruhumun ne yanına, ne karşısına koydum seni. seni ruhuma kattım, seni ben yaptım.
seni çok sevdim. çok? bilmiyorum, bu yeterli bir kelime değil aslında. biraz alıntı olacak fakat,
ben seni az sevdim kızıl.
ben seni az sevdim, az seviyorum ve az sevmeye devam edeceğim.
ben seni sonsuza kadar değil, sonuna kadar da değil, sonuma kadar seveceğim.
sen yalnızca ben bittiğimde, biteceksin.
nice huzurlu senelere kızıl,