Her gidenin ardında, 'kal' diye haykıran yankılar,
Sessizleşmiş, içimdeki kıyametin haritalarında, sırra kadem basmış.
Biliyordum, bugün burada olan, yarın elbet uçup gidecek.
Yüreğim 'git' diye inlerken, 'kurtar kendini' dedim, benim kıyametimden.
Kaybolmuş sesim karanlığın kucağında, ne bir duyan var,
Ne de duyurmak için çırpınan, bir beden.
Ruhu kaplayan yalnızlığa bulanmış içim, kim kalırdı ki böyle bir bedende?
Giden, gitmişti çoktan, kalmıştı sadece hatıralar ve yankılar.
Sonsuzluğa karışmış gidenler, kaldı içimde birer yara,
Her bir yanımı sarmış, çığlık çığlığa içime işleyen acım.
Giden gitti çoktan, kalan yalnızlık ve ben,
Kurtulmuştur belki de giden, benim kıyametimden.