Belki de beni iyileştirecek şeyler uzaklarda bir kaf dağının ardında değil de kalemden düşen harflerimdir. Geç oldu, anladım. İnsan insana, ne yara, ne merhem. İnsana kendi yara kendi merhem.
Belki de beni iyileştirecek şeyler uzaklarda bir kaf dağının ardında değil de kalemden düşen harflerimdir. Geç oldu, anladım. İnsan insana, ne yara, ne merhem. İnsana kendi yara kendi merhem.
Avuçlarımı yıllar sonra aynı gün tekrar açtığımda, heybeme eklediğim tecrübeler bir elmas gibi ışıldadı. Belki can acıtıyordu ama acıtan şeyler öğretir cümlesinin kanıtıydı. Büyümüştüm ve bu sadece fiziksel değildi. Kalbim bir kız çocuğunun kalbinden koca bir kadının kalbine evrilmişti. Göz kapaklarım aralanan her gecenin sabahında, ölen her umudun, avucuma bıraktığı tecrübe elmasına sarılıyordu. Büyüdün güzel kızım.
Gökyüzü umut deryasıydı bir zamanlar. Hiç yaşamadığım duyguları bir baloncu gibi rengarenk boyayıp avuçlarımda tutuyordum. Hepsi umuttu. Yaşadıkça sönen. O balonların tek tek intihar ederek gökyüzünde kaybolduğunu gördüm. Anlam yüklediğim hiçbir duygu şifa değilmiş. Avuçlarımda kalan hayal kırıklıklarına gülümserken anladım bunu.
Sirayet'i bir saat kadar evvel okumaya başlamama rağmen çok beğendim ve tanıtımla beraber beş bölümü de tek seferde okuyup buraya bu yazıyı bırakmak için adeta can attım. Yazım tarzınız ve betimlemeye verdiğiniz değer doğrultusunda kaleminizin efsunlu ve gerçekten etkileyici olduğunu düşünüyorum. Her kitaptan etkilenmem çünkü betimleme eksikliği hissederim çoğu kitapta. Ama Sirayet cidden takdirimi kazanan ince bir kalemin işlemesiyle ortaya çıktığı pek ala belli olan bir kurgu gibi. Bence kaleminizi ileride çok güzel yerlerde görmemiz çok olası Bu arada, yeni bölümleri heyecanla bekliyorum! Umarım en yakın zamanda yayımlamaya başlarsınız ve bizlerde kaldığımız yerden tüm merakımızla okumaya devam edebiliriz❤