aledasel

Çünkü benim içim şafak gibi söküldü sana

aledasel

Bir kızın panosunda girdim... ağlattı sanırım biraz çünkü geçmiş vardı. aslında geçememiş geçmiş. öyle derin derin yazmamış, uzatmamış ama  bir sırıtış ile tanımlamış. o sırıtışın yüzünde ne zaman olduğunu, ya da ne zamandan beri olmadığını anladım. aslında anlamadım, o yaşarken bir adım arkasında onunla yaşadım. o kız benim geçmişimde, geleceğim de, en çokta şimdilerim de. o kız kardeşim miş, aynı anne babaya sahip olmadığım kardeşim. her yan yana geldiğimiz de biraz anarız geçmişi  ama sanki şimdi kapatmışız gibi o defterleri. çünkü fark etmişiz ki; ne zaman onlara dem vursak, tekrar yaşamak için çaba veriyoruz o günleri. asla olmayacak biliyoruz ama insan ya olursa diye düşünmeden edemiyor. fark ettim ki, biraz büyümüşüz ve sanırım biraz da geçmişi bastırmışız. çünkü şimdi biliyoruz olmayacağını, denemiyoruz tekrar tekrar. bazen geliyor aklımıza, soruyoruz birbirimize; "olur mu sence?" Eğer diğeri "Olmaz." diyerek noktalamak yerine "belki olur." der ise; hikaye tekrar başa dönüyor. açıkçası suçlu benim galiba, onu o geçmişe mahkum kılan da, bugüne tekrar gündem yapan da, bendim sanırım. ama ne olursa olsun, her şeyi onunla yaşadığım için asla pişman değilim. ben hatalarımdan ders çıkarmayan bir aptalım belki de ama, bir daha olsa bir daha yaparım. ve biliyorum, oda seve seve bana katılır. seni çok seviyorum berya'm.