Dünyanın bir yerinde bir vampir varmış. Bu vampir güneşi hiç sevmezmiş ve güneşe hiç görünmez onunla konuşmaktan kaçınırmış. Çünkü vampir ne zaman güneşe görünse teninde yaralar olurmuş ve bu onun canını yakarmış. Bir gün güneş vampire seslenmiş demiş ki -neden benden kaçıyorsun neden sana söylediklerime cevap vermiyorsun- demiş daha sonra üzgün bir sesle eklemiş -ben sana bir şey yapmadım ki nolur benden kaçma - demiş. Vampir bunun üzerine konuşmuş - ben ne zaman sana görünsem seninle konuşsam benim canım yanıyor. Bu yüzden seninle konuşmak istemiyorum. Anla artık seni görmek istemiyorum. Sen beni öldürüyorsun- demiş ve arkasına bile bakmadan mağarasina girmiş. Bu sözler güneşi çok üzmüş ve derinden yaralamis. Çünkü güneş vampire sevdalıymış. Vampir o gün ve o günden sonra hiç güneşe çıkmamış ve onunla konuşmamis. Güneş ise vampire olan sevdasını kalbine gömmüş ve bir daha vampirle konuşmamis çünkü sevdiği adamın zarar görmesini istemiyormuş. Benim hikayemde böyle işte. Ben o güneşim ve o vampir işte benim sevdalandigim kişi. Bana söylediği onca sözün onca şeyin beni nasıl yaraladığini düşünmedi. Ama ben onca lafinin ağırlığı altından hala çıkamadım..