Bedenimi bedenine çekip kendine bastırmıştı. Zihinsel olarak boşluğa düşmüştüm. Ne karşılık verebiliyordum, ne de çekilebiliyordum. Aralık dudaklarımı her bir dokunuş, ıslak emiş ve ezişte kendi dudakları arasına hapsederken bütün tenim deli gibi yanıyor, ellerim hala göğsünün üstünde duruyordu. Nefesim kesilmiş, kalbim kulaklarımda atıyordu. Gerçekten, gerçekten bütün zihnim silinmişti. Kalbim ağzıma gelmiş ve kılımı dahi kıpırdatamamıştım. Beni nefesimi kesecek kadar ihtiraslı öpüyor, ben ise hala nasıl ayakta durduğumu merak ediyordum.