"Bana bak. Ben de biliyorum beni seçmeyeceğini."
"Ne?"
"Bende biliyorum, beni seçmeyeceğini... Neden, anlamıyor musun? O zaman sana göstereyim hemen. Şunu görüyor musun? Buna kalın bacak diyorlar, bu kadar açık renkli bir kotu taşıyabilmek için yeterince zayıf değilim. Sen öylesin. Açıkçası senin üzerinde kötü durabilecek herhangi bir şey bilmiyorum. Burnum yüzüme göre büyük, ne kadar bir kaç haftada bir kaç kilo vermiş olsam da burnuma bir etkisi olmayacak. Yanaklarım var. Suratım yuvarlak. Gözlerim yeterince büyük değil. Saçlarım kabarık ve dalgalı, her sabah güzel görünmeleri için düzleştirdiğimden yanıyorlar. Yakında kestirmek zorunda kalacağım, çünkü şimdiden dökülmeye başladılar. Bu suratla kısa saçın nasıl duracağını hayal edebiliyor musun? Üstelik sadece kısa da değil, kabarık da olacak. Çenem geride, dudaklarım da yeterince büyük değil. Profilim iğrenç, cidden. Omuzlarım geniş. Siktiğimin omuzları geniş ve bu beni berbat hissettiriyor; çünkü her bluz ya da tişört güzel durmuyor."
Gülümsedi. Ağlarken gülümsüyordu.
"Dişlerimin biri yamuk ve gülümsemem de bok gibi. Bir gülümser misin Alena? Allah aşkına bir gülümsesene."