“daha çok anlat.” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız.”
''hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?''
''neden?''
''çünkü dünyanın en iyi insanısın. senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve 'gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu' hissediyorum.''
"bazen bir yıldız olduğunu düşünüyorum."
"ama yıldız kadar uzakta değilim."
"hayır ama bir yıldız kadar uzak olduğunda yine de gecemi aydınlatıyorsun."