Ruhumda binlerce renk vardı ve bazıları birbirine muhtaçtı. Tıpkı çiçeklerin suya ve güneşe muhtaç olması gibi.

Öyle ki ruhum biraz zümrüt yeşilinin birazda çürük vişnenin mayhoş renklerini almış, beyazın geride bıraktığı hiçlikle hepsini birbirine karıştırmış ve ortaya hüzün notalarının çaldığı bir tablo çıkarmıştı.

Hüzün... Hüzün kabuk bağlayan yaraların tatlı bir şekilde kaşınıp kanadığındaki rahatlama hissi gibiydi, gitmiyor ve gittikçe daha da çoğalıyordu...
G. 16.11.22
  • 19
  • JoinedNovember 11, 2022




1 Reading List