arlert__

Hoşçakal

arlert__

+Aşkı tanımlar mısınız? 
          
          -Aşk.. Gün doğmadan uyandığınızda bir sis görürsünüz ya.. Kısa bir süre orada durur ve birden yok olur gider…
          
          +Ciddi misin? Yok olur gider mi dediniz?
          
          - Kesinlikle! Hem de çok hızlı bir şekilde… Aşk, gerçekliğin ilk ışıklarında yok olacak olan bir sistir.

arlert__

Sendeyim. Gecenin sessizliği ve rahatlatıcı gibi gözüken ama içime endişe veren saatlerinde kulağımda bana güven veren, sevgi veren, şefkat veren fakat bi o kadar da kafamı kurcalayan bi melodi ile sendeyim. Günlerim şöyle böyle geçiyor. Bir iyiyim bir kötüyüm. Kendime kendimi sormuyorum hiç, bunu farkettim. Sorsaydım eğer bir iyi bir kötüyüm demezdim. Çok karmaşığım. Şu sıralar çok karıştım. Nelere karıştım kimlere karıştım. Nasıl oldu da geldim sana. Anlatmak istiyorum. Bir bilinmezlik var önümde. Bir de gerçek olmayan ama gerçek hissettiren bi düş. Aklımın bana bir oyunu mu diye kendini sorgulatan bir düş. Sahi nasıl bu kadar gerçek hissettirebilir? Nasıl? Nasıl sorgulayabilirim nasıl öğrenebilirim gerçeği? Bu bilinmezlik yağmurunda nasıl yönümü bulabilirim. Çok çıkmaz var çok katedilecek yol var çok engel var çok da uzun bir yol önümde. Uzun olduğunu hissediyorum. İyileşiyor gibiyim. Bunu da hissediyorum. İyileşiyorken karışıyor gibiyim aslında. Şöyle de bir şey, bu karışıklık bana kendimi kötü hissettirmiyor. Çok tuhaf ve alışılmadık bir his. Bazı şeyleri geride bırakıyorum bir yandan bunun getirdiği alışılmadık hisler de var. Tüm bunları farkettiğim ve alışmaya çalıştığım süre zarfı içinde kendime bakamıyorum. 

buyrun_ben_hazar

@arlert__ bende bu durumlardayım galiba.. 
Reply

arlert__

Yazamıyorum mesela, uzun uzun yazamıyorum. Kalemi alıyorum elime yazmaya başladığım an bir bakıyorum hiçbir şey yazamamışım. İçimde çok fazla duygu var aslında. Güzellikler var, hissediyorum. Güzellikleri yazamıyorum. Ne zamana kadar sürecek bu emin değilim. Sorguluyorum. Kendimi sorgulamaktan çok kendime katacağım şeyleri sorguluyorum. Fikirleri, duyguları, insanları, müzikleri, yazıları, resimleri... Örneğin, uzun bir aradan sonra ruhuma iyi gelen şeyleri düşündüm. Neydi beni iyileştiren? Ruhuma iyi gelmesi için bir nedene ihtiyacım vardı öyle değil mi? Ruhumun yorgun, üzüntülü ya da acı çekiyor olması lazımdı. Benim nazarımda böyleydi fakat yanlış bir sorgulama olduğunu farkettim bunun. Ruhum iyiyken de bir şeyler iyi gelebilirdi bana. Kahve koklamak, yazı yazmak, dinlemek, okumak, çizmek, konuşmak, susmak, sevmek, sevmemek, boş boş oturmak, Ay, çiçekler... üzerinde daha fazla düşünmeliyim sanırım. Güzelim ben öyle değil mi? Güzelim. En az dinlediğim müzik kadar güzelim. Ondan fazla olmayayım ama. Hayatın önüme neler getireceğini bilmiyorum. İleride hangi kararları alırsam alayım, hür olmak istiyorum. Özgün olmak istiyorum. Özgünlüğümden, eşsizliğimden ve güzelliğimden ayrılmak istemiyorum hiç. Anlatmak istediğim çok şey var aslında fakat biraz daha toparlamam gerekiyor sanırım. Bir de fazlasıyla dağıldım. Kendimi de toplamalıyım. 
Reply

arlert__

İçimdeki mavi kuşu zaptedemiyorum. Şu sıralar daha da çımmak istiyor. Zorluyor beni. Ona içeride çok güzel bakıyorum; besliyorum, seviyorum, büyütüyorum, konuşuyorum, öğretiyorum. Giderek güçleniyor. Çokça güçlenecek hissediyorum bunu, biliyorum. O güçlendiğinde kimseler tutamayacak onu. Kimseler sözünü geçiremeyecek ona. O gün geldiğinde ben hiçbir şey yapmayacağım. İzleyeceğim, yarattığım yıkımı, baş kaldırmayı, devrimi. Beni memnun edecek. O gün kazanmış olacağım. Kazanan tarafta olacağım. Gökyüzüne doğru kaldıracağım başımı, rüzgarı hissedeceğim. "Ben kazandım." Diyeceğim. Alkışlar kopacak benim için orada. "Ben kazandım. Evet." "Artık yaşıyorum." 

coliman__

Balık "uyu gene," diyordu ona. "Hazır değilim dediğin için giremedik karanlığın içine; ölümden korktun. Oysa ölümle bir araya gelmeden, acılar çekip parça parça olmadan, gönlün tazelenmez, yeniden doğamazsın."

coliman__

Ben cehennemin varlığına inanabilirim, ama tavansız olanına; böylesi daha ince,daha uygar; Lutervari oluyor... Aslında hepsi bir değil mi: ha tavanlı ha tavansız. Ama o mel'un sorun da burdan çıkıyor! Tavan yoksa çengel de yok demektir. Çengel olmayınca geriye ne kalıyor; buna da ihtimal verilemez. Öyleyse beni kim çengelleyip sürükleyecek?.. Çünkü bunu yapmazlarsa dünyada hak, adalet mi kalır? İcat etmek gerekir bu çengelleri, sırf benim için

coliman__

@arlert__  bu gülücükler bu gülücükler :)
Reply

arlert__

Yine aynı yerdeyim; nefretimin ve üzüntümün beni kötü bir insan yaptığı yerde. 

coliman__

@arlert__  lütfen kendine bunu yapma lütfen
Reply

arlert__

@coliman__ çok kötü biri oldum çok. 
Reply

coliman__

@arlert__  kötü birine dönüşmedin, şartlara uymak zorunda bırakıldın.
Reply

coliman__

Hayattaki en büyük şansım senin varlığın,ruhun,sıcacık kalbin ve güzel gözlerin.Söylemeden geçmek istemedim.Yıldızlı geceler,tatlı rüyalar.

arlert__

@coliman__ bana bunları bunları söyleyen kadınının, ona her baktığımda gözlerinde gördüğüm yıldızların bir tarifi yok. Böyle bir güzelliğin tarifi olamaz zaten. O yıldızlar bana bakmaya devam ettiği sürece yıldızlı çok gecem olacak bundan eminim. Bana sunduğun her bir yıldız ışığında biriktiriyorum sana olan sevgimi, güvenimi, şefkatimi. Böylelikle gecelerimiz güzel oluyor seninle. Duygu dolu oluyor. Hep böyle olsun. Güzel geceler, tatlı rüyalar canımın içi. Seni çok seviyorum. 
Reply

arlert__

Bizler büyüdükçe dertlerimiz de büyüyordu, acılarımız, hayatlarımız, öfkelerimiz, düşüncelerimiz, hayallerimiz, mutluluklarımız... hepsi büyüyordu. Ve ben tüm bu büyüklükler arasında evimi arıyordum. Sığınacağım limanımı arıyordum; bakınıyordum ona. Sonra göz göze geliyorduk vr bir güç beliriyordu orada. Sonra hepsinin üstesinden gelebiliriz diyorduk. Geliriz. Birlikte olalım yeter ki. Ve birbirimizi çokça sevelim. 

arlert__

@coliman__ bu güzelliğini ne yapmalıyım senin? 
Reply

coliman__

@arlert__  sözümüzü tuttuk,tutmaya da devam ediyoruz.Zorluklar dik bir yokuş olarak önümüzde dursa bile bırakalım ruhlarımız birbirini sarsın.
Reply

arlert__

@coliman__ ne güzel söz vermişiz değil mi birbirimize? Bu satırları bu sözün ağırlığı ve gerçekliği yüzünden ağlayarak yazıyorum.  
Reply