artiscocaine

çok özledim burayı, buranın karanlığını

artiscocaine

üç yıl öncenin kış ayında gibiyim. hiçbir yere varan merdivenlerin dibinde ot topluyorum. geriye yassı bir kas yığını kalana kadar kalbimin yoğrulduğu zaman dilimi. büyük ihtimalle post rock belki tyler'ın pürüzsüz ama yakıcı sesini dinliyorum. birkaç karıncanın elime çıkmasına izin verip bir parmak seyahatinden sonra geri teslim ediyorum toprağa. bu teslim edişlerim hep çok telaşlı oluyor. sanki karınca her an parmak uçlarımdan geçip omuzlarıma ulaşabilirniş gibi.