aslikaya_02
Yeni biriyle tanışmak yeni harabeler görmek demekti.
@aslikaya_02
0
Works
0
Reading Lists
148
Followers
Yeni biriyle tanışmak yeni harabeler görmek demekti.
Yeni biriyle tanışmak yeni harabeler görmek demekti.
aynaya bak harabe gibisin, oysa sen çok güzel bir çocuktun.
fakat halkça dikkate alınan şey söylenen değil, söyleyendir.
tebessüm et sevgili Anjelim! o zehirli, kandırıcı gülüşün yüzünden hiç eksik olmasın... bu gece cesedin şu karşıki döşekte ruhsuz yatarken sen yine buradan bu faciaya güleceksin değil mi? gül efendim gül... ben seni katlettikten sonra artık yaşamayacağım... şu karşıki odanın penceresinden kendimi akıntıya atacağım. ben orada boğulurken sen burada yine gül... Oruvar Anjelim...
gönül, muhabbet sarayını harap olmuş görmektense bazı hakikatleri çiğnemekten çekinmez.
o korkunç günden beri şunu öğrendim: olması gereken şeyler her zaman olan şeylerle aynı olmaz; özellikle de konu aşksa. mutlu sonlar kitapçıların kurgu raflarına aittir. gerçek hayatta insanlar sevgililerini durdurmak için onları hava alanında kovalamazlar. okulun en popüler çocuğu en inek kızına âşık olmaz. arkadaşlar bir anda, Empire State Binası'nın çatısında, yağmurun altında, yeni yıla girmek için geri sayarken birbirlerine olan aşklarını keşfetmezler. Noah ve ben asla günbatımına doğru koşamayacağız. gerçek aşk her derde deva olmaz. gerçek aşk her zorluğu aşamaz. ve en önemlisi, gerçek aşkın sonu her zaman mutlu bitmez; konu bu değildir. ama gerçek aşk sizi değiştirir. yeniden şekillendirir. kalbinizi yakıp her zamankinden güçlü ve çarpıcı bir anka kuşu gibi yeniden aydınlanan bir kora çevirir.
işte gerçek aşk böyle bir sey. onu nasıl yaşarsanız yaşayın asla kaybolmaz. bir kez dokundu mu yüreğinize, sonsuza dek çıkmaz hayatınızdan. yaşadığınız müddetçe bu muhteşemliğinin izini taşırsınız. bu harikulade duyguyu bilerek sürdürürsünüz tüm ömrünüzü... Biri bir zamanlar beni sevmişti ve mükemmel bir duyguydu. kimse bunu sizden alamaz. bazen de bunu anımsamanız gerekir. bunu kabullenin. aşka sahip olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın. ve bazen de öyle zamanlar olur ki yapılması gereken tek şey; ağlamayı bırakıp kalbinizdeki aşkla sakinleşmek ve elinizden geldiğince hayatınızı yaşamaktır. tıpkı benim gibi.
hayatın gerçek sınavı, her şey yolunda giderken bununla nasıl baş ettiğiniz değil; izin verirseniz sizi mahvedebilecek şeyler karşısında verdiğiniz mücadelelerdir.
bu aşk denen şey tuhaf. bir bilimsel fenomen. bugün bile anlamaya çalışıyoruz. bedene bir sürü tahmin edilemez etkisi var. örneğin, aşıkken daha az acı hissettiğini biliyor muydun? ilginç bir çalışma. amerika'da bir grup âşık öğrenci üzerinde bir deney yapmışlar. romantizm yaşayan öğrencilerin ağrı eşiklerinin daha yüksek olduğu saptanmış. sadece bir başkasının onları sevmesinin verdiği onaylanma duygusu, gece yatmadan önce mesaj atacak birileri olması yüzünden. aynı zamanda daha yaratıcı olmanızı sağlıyor. bunu biliyor muydun? bu doğru. popüler kültürün 'cicim ayları' olarak adlandırdığı dönemde yaşadığın sırada beyninin ürettiği elektrik o kadar güçlü ki yaratıcı süreçler geliştiriyor. tabii ki aşk bir de genel sağlığa iyi geliyor. daha az hasta oluyorsun. ve benim en sevdiğim keşfi de duymak ister misin?
söylediğim gibi gerçek hayat ve gerçek aşk romantik değildir. oysa ruh ikizleri oldukça romantiktir. insanlar onlara bayılır. sadece sana özel bir insanın, senin mükemmel eşinin, diğer yarının, dışarıda bir yerde olduğu fikrine. bu düşünce o derece büyülüdür ki insanlar ruh ikizimiz olsa dahi onlarla tanışma şansımızın ne kadar az olduğunu görmezden gelirler.
asıl demek istediğim, insanların yüzde doksan dokuzu için gerçek; genetik olarak uygun oldukları birini bulup, kendilerini âşık olduklarına inandırarak, bir sürü hormon salgıladıkları ve ortak yaşanmışlıklar ile bir bağlılık geliştirerek birlikte kaldıklarıdır. sonra onlar ölür ve bu zinciri çocukları devam ettirir.
ama bana asıl ilginç gelen insanların bunun bu kadar klinik bir vaka olduğunu reddetmeleri. aşka inanmak istiyor, ona inanmak zorunda hissediyorlar. aslında sadece kendilerini daha iyi hissetmek için derin ve anlamlı bir bağa inandırıyorlar kendilerini. aslında bakarsan oldukça zavallıca.
"Her kız biraz çatlaktır. Sadece bazıları bunu gizlemekte diğerlerinden daha başarılıdır."
kalbim kaburgalarımın içinde acıyla sızlıyordu. kırılmıştı. binlerce parçaya bölünmüştü ve bir daha asla birleşmeyecekti.
rain mumları tek tek söndürdü. oda, bir pastanın üzerindeki doğum günü mumları üflendiğinde koktuğu gibi kokmuştu. tüm dilekler dumanların üzerinde asılı kalmıştı.
bu gökyüzü bugün bir başka kasvetli sanki... sanki insanlar ruhundan ağlıyor, ruhen. hissediyorum ama dokunamıyorum. insanlar daha önce hiç bu kadar hüzünlü değildi...
Bana gelince, ben artık Tanrı'ya inanmıyorum ve ayin istemiyorum, ben yalnızca sana inanıyorum, yalnızca seni seviyorum ve yalnızca sende biraz daha yaşamaya devam etmek istiyorum... ah, evet, sadece yılda bir gün, şöyle sessiz mi sessiz, senin yanında nasıl yaşadıysam öyle... senden rica ediyorum, yap bunu sevgilim... bu benim senden ilk ve son ricam... sana teşekkür ederim... seni seviyorum, seni seviyorum... elveda.
aslında geçen seneki benim üzülüp günlerce ağlayacağım şeyleri öğrenince yine de gülüyorum, yine de mutluyum... gün geçtikçe büyüyor muyum deliriyor muyum hâlâ çözemedim...
küçük ruhunun acıyan her bir yanına papatyalar ekiyorum.
gösterilmeyen, saklanan, belli edilmeyen her yaranın açtığı o kocaman izlerden çokça öpüyorum seni. en güzel şeysin. kusurlu olarak gördüğün her yanınla ayrı bir güzellik katıyorsun dünyaya. kendini göremesen bile, ben seni hep görüyorum. ses tonunu, mimiklerini, mutluluğunu ve hüznünü. seninle ağlayıp seninle gülüyorum. her canın acıdığında, bir adım arkanda olacağım. artık nefes almayana dek. büyük bir söz ama yüreğimde sen de büyüksün. hiçbir kalıba sığma, her zaman farklı ve kendin ol. deliyken güzeliz.
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: