Ben Eylül, LGS 2025 öğrencisiyim. Ders çalışmayı pek sevmem ama konuları çabuk kavrarım. 7. sınıf yazında dershaneye başlamamla LGS'nin ciddiyetini anladım ve çalışmaya başladım. İlk başlarda hem dershaneye gidip hem evde çalışıyordum. Geceleri 1’e kadar çalışıyor, günlük 100 soru çözüyordum. Bu sayede okulda dereceye girdim, öğretmenlerim bile tebrik etti.
Ancak bir süre sonra moralim bozuldu; internetteki imkanları benden fazla olan öğrencileri görünce kendimi yetersiz hissettim. Ruhsal bir yorgunluk yaşadım ve 1,5 hafta ara verdim. Döndüğümde bu kez fiziksel olarak yoruldum. Ama yılmadım, tekrar toparlandım ve sınava kadar elimden geleni yaptım.
Sınav günü geldiğinde kendime güvenim tamdı. Ancak sınavda stres yaptım, özellikle Türkçede süreyi yönetemedim. Kolay sorularda bile şüpheye düştüm. Süre yetmedi, bazı bölümleri eksik bıraktım. Sayısal oturumda da süre baskısı nedeniyle matematikte sadece 5 soru çözebildim. Sınavdan çıktıktan sonra ağladım çünkü emeğimin karşılığını alamadığımı düşündüm.
Sonuç açıklandığında 377 puan ve %14’lük dilim geldi. Bu beni çok üzdü çünkü çok çalışmıştım. Sosyal medyada sınav sorularının sızdırıldığına dair haberler moralimi daha da bozdu. 719 birinci olması da bana haksızlık hissi verdi. Tüm bunlara rağmen hâlâ iyi bir liseye gitmeyi umuyorum.