Uzun bir zaman önce pazarda gezinirken bir balık gördüm.
Ama öyle bir haldeydi ki, ilk baktığınızda istemsizce yüzünüzü buruştururdunuz...
Kısa kuyrukları, nerdeyse şeffaf teninden görünen iç organları, cılız ve her yerinde simsiyah benekleri olan bedeni...
Onu aldım...
Diğer birbirinden ihtişamlı balıkları gözüm görmedi bile sadece onu istedim. Onu her gün daha çok sevdim, ona inandım. Yeri geldi ne suyunu yeniledim ne de yemini verdim ama hep sevdim...
Şuan büyüdü, minicik cılız bedeni tertemiz ve renkli. Benekleri kayboldu. Kuyrukları bedeninden büyük, yüzerken öyle güzel dalgalanıyor ki suda, durup izliyorum çokça...
Biliyorum balıkların ömrü kısa olur onlarcasını kaybettim daha önce. Bu yüzden en başında onu almıştım zaten. Diğerlerinden farklı olsun tek faydası suda gezinirkenki güzelliği olmasın, bir balık olsa bile ben onun yaşamında bir dokunuşum olsun istedim...
Şehir dışı seyahatlerinde bile yanımda götürüyorum, Umarım ömrünü tamamlayınca çok fazla üzülmem onu çok seviyorum. Ona baktıkça sevginin gücünün ne denli büyük olduğunu biraz daha fark ediyorum...
#600DaysWithTonight