Eskiden çokça gelip buraya bir şeyler yazardım. Uzun zaman oldu ve ilk defa içimi dökmek için defterlere değil de yine buraya sığınıyorum. Kayıpların Nidası’nı ben gördüğüm bir rüyayla hissettiğim en kötü dönemimde, 17 yaşındayken yazmaya başladım. Yazdıkça benim ruhum onlarla iyileşti, yalnızlığım onların kalabalığında ses buldu. Şu an 21.yaşını bitirmek üzere olan biri olarak artık Kayıpların Nidasına veda ediyorum. Birkaç ay içinde elimize kitap olarak alacağız evet ama benim yolum burada başladı ve burada bitsin ilk istiyorum. Onlar benim çocukluk arkadaşlarım oldu, Şövalyeler benim her şeyim oldu. İki yıl boyunca yazamadığım o anlar da dahi yanımdaydılar. Her şeyimi kaybettim, en yakınımı bir trafik kazasında kaybettim ve ben kendimi tamamen bir hiç olarak hissetmeye başladığım, o zaman da ise Dirim rüyama girdi ve yazamadığım kitabımı tekrardan yazmaya başladım. Hala bir hiç olarak hissediyorum ama sürekli veda ettiğim o dönemde onlara tekrar merhaba demek bana sığındığım evin kapılarını açmıştı. Şu an okuyan var mı bilmiyorum, elimden geldiğince hızlı bir şekilde bölüm atıyorum ama ne oy geliyor ne de yorum. İki yıl ara vermemin cezası bu ve ben hak ediyorum bunu da… Yine de belki bir kişi bile okuyordur diye ben düzenli bölüm atmaya devam ediyorum. Ömrümün sonuna kadar da hangi kurgum olursa olsun eğer bu platform açıksa ben bölüm atmaya devam edeceğim. Şövalyelerin hikayesinin sonuna gelmiş olmak, beni tekrardan altüst ediyor ve ben biraz olsun iyi hissedebileyim diye yeni bir kurguya başladım. Yine 17.yaşımda kurguladığım…