aynnelf

Oynamayı öğrendin ama tökezlememeyi hala beceremiyorsun küçüğüm. Kalbin kırıldığında gözlerinin içine kadar savunmasız kalmamayı beceremiyorsun. Yanlışı ısrarla tekrarlamamayı beceremiyorsun. Hâlâ tek bir cümlenin enkazına kurban olabilirsin. Hâlâ bir yanın yenilgiyle baş etmeyi bilmiyor gibi bakıyor. Bildiğim tek şey sen kimsenin kalıplarına dahil değilsin. Sen o kalıpların, yargıların çok ötesindesin. 

aynnelf

Oynamayı öğrendin ama tökezlememeyi hala beceremiyorsun küçüğüm. Kalbin kırıldığında gözlerinin içine kadar savunmasız kalmamayı beceremiyorsun. Yanlışı ısrarla tekrarlamamayı beceremiyorsun. Hâlâ tek bir cümlenin enkazına kurban olabilirsin. Hâlâ bir yanın yenilgiyle baş etmeyi bilmiyor gibi bakıyor. Bildiğim tek şey sen kimsenin kalıplarına dahil değilsin. Sen o kalıpların, yargıların çok ötesindesin. 

aynnelf

Ben bir gün korkulukları enkaza meyilli duran köprünün ilerisini göreceğim. Geriye baktığımda ise ellerinizi sizi görebilmem için bana doğru sallayacağınızı biliyorum. O köprüyü bana ulaşma ihtimalinizi göz önünde bulundurarak yerle bir edeceğim. Enkazdan geriye kalan toz parçaları olucaksınız. Taşıdığım kalbi köprüden önce titrettiğinizi unuturum sanmayın. Adalet terazisi mahkemelerde kurulmasa dahi benim zihnimde daima duruşmalar görülüyor. Hakimin hukuk adı altında bir kitaba bağlı kalmadığı mahkemeler kuruluyor zihnimde. Kararın suçluya ihtimal vermediği bir sistem dönüyor. Paralel evren gibi zihnim.