Nasıl bir Beşiktaşlı olduğumu bilirsin içimde ayrı bir sevdası ayrı bir yeri vardır. Bu başka bir aşk çünkü Beşiktaş kimseyi terk etmez ve sevdası hiç bir zaman geçmez sezen aksu'nun
"Geçer neler neler geçmedi ki..."dediğine bakma sen Beşiktaş geçse geçse babadan evlada geçer bunun ötesi olmaz
Şimdi neden bunları anlattığımı düşünürsün belki bir kaç şey anlatacağım ve sonra tek bir şey söyleyeceğim Vedat Okyar'ın bir anısı bu. Vedat Okyar'ın aşkımızla ne ilgisi var diye düşünme illa düşüneceksen benim bu aşkı senle nasıl derin yaşadığımı düşün
Bir maç sırasında rakip takımın oyuncusu öyle sıkı bir tekme atıyor ki Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zerafeti falan unutup küfrediyor oyuncu hemen öğretmene şikayete giden bir talebe gibi hakeme koşuyor
"Hocam Vedat bana küfretti"
Hakem de bir efsane: Doğan babacan vedatın küfredeceğine ihtimal vermiyor ama yinede yanına gidip soruyor:
"Vedat sen küfrettin mi falancaya?"
Vedat Okyar duraksamadan
"evet ettim" diyor
Doğan babacanın eli cebine gidiyor. Geri geldiğinde o el kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı şaşkınlığa ve temelli bir sessizliğe gömüyor. Olacak iş değil.
Vedat Okyar kırmızı kart yiyor üstelik yediği tekmenin üstüne tatlı niyetine.
Tezcan arkadaşının yanında tüm olanlara şahit olmuş oda şaşkınlık içinde;
"Oğlum"diyor Vedat'a "manyak mısın sen, niye ettim diyorsun etmedim deseydin ya!"
Vedat Okyar'ın kısa ama çok anlamlı bir sözü dökülüyor o an ağzından;
"Üstümde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim!"
İşte bende sana "SENİ SEVİYORUM"dediğim gün üstümde Beşiktaş forması vardı.Şimdi istediğin yere gidebilirsin.