Yanlış birşeyler var; bu yanlışa yokmuş gibi davranırsak, yanlışın bir parçası olacağız.
Doğruyu söylemeden doğrucu eylemden sadece yanlış var diye bağırsak, vicdanımızı sahte bir teseliyle avutacağız. "Birileri artık bu yanlışı düzeltmeli" diye kenara çekilirsek, yükü omuzların külfetinden eleştirmenin kolaycılığına kaçmış olacağız.
"Kendimi düzeltirsem yeryüzü hiç değilse bir yanlıştan kurtulacak" şuuru içinde emrolunduğumuz gibi dosdoğru olma derdiyle yasayabilirsek işte o zaman gerçekten birşey yapmış olacağız!.
"İyi değilim ama kötü de değilim. Havanın kapalı olup yağmaması gibi. Sevinemiyorsun da üzülmüyorsun da. Böyle bir şey içinde eksik gibi de.
Anlamıyorsun ama biliyorsun bunu. Arada kalmışlık, hiçlik, nedensizlik ve nereye gittiğini bilememezlik. Bir karmaşanın içindeymiş gibi."
@ kamelya_q bir hissizlik bir yolsuzluk gibi... Ne gitmenin ne kalmanın ne de varmanın bı anlamı kalmamış gibi... Bir rusuzluk gibi yorulmaktan bile yorulmak gibi...
Nasıl ölünür?
" Mutsuzum muyum mutlu mu? Belki de bir önemi yoktur
İçimde bir tutam burukluğa karışmış nostaljik bir sıcaklık var.
Aynı duygu için bazen çocuk gibi gülerken bazen gece boyu ağlıyorum. Sanırsam kelimeleri doğru bir şekilde dökemeyeceğim
Yapabilsem de artık vazgeçiyorum
Bir nedeni yok
Ben sadece yaşıyorum."
Yanlızca bedenlere, görünüşe, süse, hatta süsün verdiği gösterişe, fiziksel beğenilerin peşinden sürünen bomboş heveslere ne yazık; oysa bir muhabbettir sevda, üsluptur insanı insan yapan, parlak bir ufukla birleşen zeka ve bu zekanın bahşettiği düşüncelerdir.^^