bandofsister

“Seninle tekrar görüşebilir miyiz?” diye sordu. Sesinde sevimli bir gerginlik vardı.
          	Gülümsedim. “Tabi.”
          	“Yarın olur mu?”
          	“Sabırlı ol, çekirge,” diye nasihat verdim. “Aşırı istekli görünmek istemezsin.”
          	“Evet, zaten o yüzden yarın dedim,” dedi. “Seni bu akşam yine görmek istiyorum ama tüm gece ve yarının büyük kısmını beklemeye razıyım.” Gözlerimi devirdim. “Ciddiyim,” dedi.
          	“Beni tanımıyorsun bile,” dedim. Konsolda duran kitabı aldım. “Bunu bitirdiğimde seni arasam olmaz mı?”
          	“Ama cep telefonu numaram sende yok,” dedi.
          	“Kitabın içine yazdığından şüpheleniyorum.”
          	O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. “Bir de birbirimizi tanımıyoruz diyorsun.”

bandofsister

“Seninle tekrar görüşebilir miyiz?” diye sordu. Sesinde sevimli bir gerginlik vardı.
          Gülümsedim. “Tabi.”
          “Yarın olur mu?”
          “Sabırlı ol, çekirge,” diye nasihat verdim. “Aşırı istekli görünmek istemezsin.”
          “Evet, zaten o yüzden yarın dedim,” dedi. “Seni bu akşam yine görmek istiyorum ama tüm gece ve yarının büyük kısmını beklemeye razıyım.” Gözlerimi devirdim. “Ciddiyim,” dedi.
          “Beni tanımıyorsun bile,” dedim. Konsolda duran kitabı aldım. “Bunu bitirdiğimde seni arasam olmaz mı?”
          “Ama cep telefonu numaram sende yok,” dedi.
          “Kitabın içine yazdığından şüpheleniyorum.”
          O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. “Bir de birbirimizi tanımıyoruz diyorsun.”

bandofsister

"Tüm kurtuluşlar geçicidir" diye karşılık verdi Augustus. "Onlara bir dakika kazandırdım. Belki o bir dakika onlara bir saat daha kazandıracak, o bir saat de bir sene. Kimse onlara sonsuzluğu vaat edemez, Hazel Grace, ama benim hayatım onlara bir dakika kazandırdı. Ve bu bir hiç değil."

bandofsister

"Seviyorum," dedi. Bana bakıyordu, göz kenarlarının kırıştığını görebiliyordum. "Seni seviyorum ve doğru şeyleri söylemek gibi basit zevklerden kendimi mahrum etmeye pek meyilli değilim. Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çığlık olduğunu ve unutulmanın kaçınılmazlığını, herkesin ölüme mahkûm olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum ve güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum."

bandofsister

…, dünyevi bir unutulmadan korkuyorum. Yani annemle babam gibi konuşmak istemiyorum fakat insanların ruhları olduğuna ve bu ruhların korunduğuna inanıyorum. Unutulmaktan korkmak başka şey, hayatımın karşılığında hiçbir şey veremeyecek korkusu o. Eğer hayatını başkaları uğruna yaşamazsan en azından başkaları uğruna ölmelisin, tamam mı? Ben de ne yaşarken ne ölürken anlam ifade edecek bir hayatım olmamasından korkuyorum.