Yeniden umut etmeye başlayalı bir yıl oldu fakat yine umutlarım solmaya başladı. Fakat sen yine umut ediyorsun, aslında sen benim hep umut eden yanımdın. Büründüğüm o ruhsuz bakışlar senin pozitif enerjini yazarken parlayan birer yıldıza dönüşürdü. Arkadaş edinmeyi, koşulsuz sevmeyi senden öğrendim. Umut etmeyi, güçlü durmayı, can çekişen kız çocuğunun elinden tutmayı bana öğreten sendin. Seni yazmak, ılık bir bahar gününde güneşin batışını izlemek kadar huzur verici; sonbaharda rüzgârda savrulmak kadar yorucuydu. Her şeye rağmen bana birçok şey kattın ve geriye dönüp baktığımda yığınla kat ettiğim yolların artık çiçek açtığını görüyorum. Bazı yollarım kayıp fakat savunduğun o umuda tutunuyorum. Pek de bir şey kaybetmem sanırım çünkü ayağa kalkmayı öğrendim. Yine bazen umut etmek yorucu olabiliyor, bil istedim. Ondandır belki de senin bu yorgunluğun.
Etrafına saçtığın neşeyle, koşulsuz sevginle, yaptığın çöpçatanlıklarla, yaralarını sardığın umutlarla, seni sen yapan tüm gücünle gurur duyuyorum. İyi ki zihnime düşmüşsün, iyi ki çiçek kızım. Seni çok seviyorum, birinci yılı beraber devirdiğimiz için ise çok mutluyum.